28 Şubat 2015 Cumartesi

Hemingway & Gellhorn

I like to listen. I have learned a great deal from listening carefully. Most people never listen.
                                                                                                       Ernest Hemingway


Hemingway'i ayrı severim. Yazarlığı tabii ki yoruma gerek yok ama onun kişiliği de beni ayrı çeker. Hakkında okuduğum ve seyrettiğim tüm ropörtaj ve belgeseller bana onun çok keyifli ve hafif filozof olduğu duygusu vermiştir. Hayattan zevk almayı bilen şanslı insanlardandır benim için o. İntaharı tartışmaya açık değil bence. Kesinlikle aşk acısı Gellhorn'dan sonra çöküş başlamış ve seçimi bu olmuş , acı. Yüksek tansyon ve karaciğer hastalığı da işin tuzu biberi olmuş olsa gerek.  Bir de filme göre, son birlikte olduğu kadın da Gellhorn gibi dolu bir kadından sonra çok boş ve sakil kalmış sanki.
Şimdiiiiiiiiii yine nasıl oldu anlamadım ama 2012 yapımı bu filmi de atlamışım. Filmin adı " Hemingway & Gellhorn "






Filme IMDb 6,3 vermiş. Hikaye güzel. Açıkçası ben daha önce bilmediğim detaylar öğrendim Hemingway hakkında. Sonra eve gelip biraz internette araştırınca bu paylaşacağım resimleri buldum sanki filmden sahneler di .....



Aşklarının başladığı yer Ispanya . Savaşı belgeliyorlar , çatışmalara giriyorlar.






Gellhorn'un ropörtajı için Çin'e gidiyorlar.





Keyif yapmayı bilen hep eğlenen kişilik.





 Filmde bu kürkü Ispanya'da iken ihtiyaçtan eşyalarını satan bir kadından almıştı. Etkileyici bir sahney di.




En sevdiğim fotograflarından birisi de budur.




Filmde bu içkinin tarifini de verdi. Denemeye değer derim. Benim niyetim yazın yapıp Hemingway gecesi yapmak.




Ne aşkmış dedirten güzel bir film daha sizi bekler diyorum. Seyretmediyseniz tabii. İlk başta da yazdığım gibi Hemingway ne güzel söylemiş : Dinleyin, dikkatli dinleyin, konuşulanları iyi dinlerseniz çok şey öğrenirsiniz. Yazık ki çoğu insan hiç dinlemiyor. :))  Bu da kıssadan hisse olsun..... Siz yine de Enjoy ve listen..........

24 Şubat 2015 Salı

50 shades of grey

Giitim, gördüm, sükut'u hayale ugradım. Yani beklentin neydi derseniz......... zor soru. Kitap serisinin sadece 1.sini okumuş, devamına gerek görmemiş birisi olarak (ayrıca 1.yi de okumuş olmak için okuyan birisi olarak) yorumlarım hayranlarını kızdırabilir şimdiden özür dilerim.
IMDb 4,1 vermiş aslında fazla söze gerek yok ama yine de anlatayım. Bana göre başrol kadın oyuncu role tam oturmuş acayip olmuş yani hani genelde kitabı okuyup filmini seyredince film hiç beğenilmez ve rol seçimi hiç beğenilmez ya bu film de kız için " tamam kitaptaki de buydu " diyor insan. Mr.Grey için aynı şeyi söyleyemeyeceğim yaniiiiiiii daha karizma ve daha sexy bir adam beklerdim :))
Bir kere filmden beklentisi ohhh soft porn seyredeceğim diye gidecek olan gençler sizin için üzgünüm ya ciddi kırpılmış bir film bu yada hayalleriniz fazla abartı diyelim. Benim seyrettiğim salonda bir grup genç vardı ki gülmekten ve konuşmaktan öldüler. Sanırım film boyunca ne var bunda yaniiii deyip güldüler. Bizi de sinir ettiler o ayrı.
Sonuç olarak filmin müziklerini sevdim , öyle şatafat, jet set ve tatlı hayat için C'est la vie dedim, ama griyi seyircinin beynine işlemek için olsa gerek film boyunca oyun odası hariç göreceğiniz tek renk GRİİİİİİİ ondan da acayip sıkıldım. Siz siz olun gidin görün, görmedim demezsiniz. Heee beğenir misiniz ? onu bilemem.

21 Şubat 2015 Cumartesi

Filmler, filmler, filmler.....................Oscar 2015 on the way .............

Çok uzun bir ara verdim yazmaya. Sebepsiz. Nedensiz. Şimdi mazeret uydurmaya kalksam ayıp etmiş olurum.
Uzun ara da neler oldu neler. Detaylar yavaş yavaş gelir nasıl olsa ama ben önce tatlı bir dönüş yapayım dedim. Şöyle ki.......
Seyrettiğim ve beğendiğim birkaç filmi paylaşacağım :

Bir kere oyuncuları anlatmaya gerek yok. Huysuz ihtiyar ve aşık kadın hikaye tatlı. Mekanlar güzel. IMDb 5.6 vermiş ama daha fazla eder bence. Hele şu karlı İstanbul günlerinde kahvenizi elinize alın ve karşısına oturun. Seveceksiniz derim.

Biraz iç karartıcı. Bu aralar ruh haliniz nasıl bilmem ama yine de güzel film bir kere " Ben " yeter. Rosamund Pike başrol kadın oyuncu müthiş bir oyunculuk sergilemiş. Zaten ukalalık yapmama gerek yok Oscar kadın oyuncu adaylarından birisi oluyor kendisi. Nice to meet you Rosamund. Filme  8.6 vermiş IMDb.



Best Picture Oscar aday filmi. Eleştirmen değilim seyirciyim sadece ama güzel film ona bir sözüm yok. Sadece sabırları yüzünden filme ayrı bir ödül verilebilir bence. Filmde bu çocuk resmen büyüyor. Çekim hikayesini anlatan bir roportaj daha çok ilgimi çekti doğrusu....Richard Linklater Yazar / Producer / Yönetmen Bu projeye 2002 ilkbaharda başlıyor başrolde ki çocuğu büyütüyor ve ............ Müthiş. Daha önce bunun örnekleri var mı bilmiyorum ama " brilliant" kelime anlamı bu olsa gerek. Bence Oscar hak eden bir film.



Bu filmi seyredeli çok oluyor ama oyuncular yeter dedirten türden bir film. Azim, irade, hayat hepsini sorgulatıyor insana. Sadece iste yeter dedirtiyor sonunda. Otel de çok güzel gidip görmek isterim. Oscar Best picture adayı olan film alır mı bilmem ama boş ta dönmez sanki.






Mutlaka ama mutlaka seyredin. Süper bir film. Azim.................... Başarı kolay gelmiyor....................İyi müzik............. Benim filmden aldığım 3 şey. Müziğe doydum hatta sountrack ini acilen bulup alacağım. Başrolde genç bir oyuncu Miles Teller çok başarılı ama bir de hayran olduğum aktör var ki J.K Simmons onun oyunculuğuna tekrar tekrar hayran kaldım. Uzun lafın kısası mutlaka seyredin. Filmin en sevdiğim repliği şu oldu : İngilizcede kullandığımız 2 kötü kelime var "good job" bunları kullanmasak herşey daha güzel olacak.........gibi bir şey di . Yani diyordu ki..... asla gereksiz yere övmeyin birbirinizi, çalışmaya devam edin, kusursuza ancak öyle ulaşırsınız. Bir aday daha ... alır mı alır sanki.

Diğer 5 adayı seyereder seyretmez fikirlerimi paylaşırım.Enjoy.