26 Kasım 2022 Cumartesi

Kadınlar


 


Her gün ayrı bir kadın adlı çalışmam ... Kadınların içinde başka başka kadınlar var. Ki  o kadınlar  ruha göre şerbet veren yeri gelince prenses yeri gelince cadı olan. 

Bu oyunlara da bence erkeklerin pek aklı yetmiyor. Onlar daha saf demeyelim de naif diyelim yada beyinleri o kadar kıvrımlı değil daha net daha düz diyelim. Erkek cephesini kapatalım.

Ama kadın öyle mi rakibinin ruhunu bilir neyi neden söylediğini anlar hatta daha söylemeden bilir.

Hani derler ya kadın kadınlar için giyinir diye bence de doğru. Erkek anlamaz ki ne giymiş detaya takılmaz daha doğrusu kısaca güzel olmuş der geçer. Ama kadın öyle mi baştan ayağa bir süzüşte size detaylı bilgi verebilir. Ama bunların içinde en komik duruma düşen sonradan gören ve öğrenmeye çalışandır. Hele hele benim gibi hiç takmayanlardansanız o tipler iyice komik olur sizin için.

Kime salladın şimdi demeyen isim veremem :) Ama o tarz kadınlara çok acıyorum gerçekten hayat ne zor onlar için. Çocukların değimiyle - bi salsalar  ne rahat edecekler hiç haberleri yok. Neyse enjoy life yada try to .....

Hadi 2023 utandırma bizi







Yine uzun zaman oldu. Bu Corona tüm düzenimizi şaşırttı. Sağlık  sorunu yaşamadık iyiyiz ama bir şeyler değişti. Anlatması zor ve biraz da kasvetli bir konu geçiyorum.

Yukarıda benim çalışmalarımdan biri var. Ceramicenso markamın adı dileyen instagram dan da takip edebilir ,paylaşabilir ve tabii alışveriş yapabilir. Hazır yeni yıl yaklaşırken. To the one için the one and only hediye alma peşinde olanlardansanız doğru adrestesiniz o zaman.

2023 hastalık falan getirme sakın..... Kötü haber hiç getirme....... Hayırlı bir seçim olmasını sağla bu sene.... 20 bilmem kaç senedir halaaaaa yapacağız diyebilen değil de demeyen hükümet...... Nah alırsın demeyen demediği gibi diyeni de esefle kınayan  bakan........... falan ver bize artık 2023 

Çok daha iyisine layık olan bu millet hele hele gençlik için .....

Rahmetli Oktay Sinanoğlu nun çok sevdiğim bir sözünü anıp bu tehlikeli sulardan hemen çıkıyorum söz :
Türk tarihine bakın her 100 senede bir batıp küllerinden tekrar doğar ve çok daha kuvvetli doğar.
100 sene doldu hadi.....

14 Mayıs 2020 Perşembe

Seneler ... Corona ...

Seneler geçmiş inanamadım.Kendi kendimi oyalamak için eğlencesine başladığım blog macerama meğer koskoca 4 sene ara vermişim.
İnanılmaz 1264 gün geçmiş.Yada 30336 saat.Ne korkunç hani geçmiyordu zaman.Saat hesaplaması yaparken öylesine $ ne kadarmış diye baktım.3.44 tl bugün 6.97tl AHHH ekonomiden birazcık anlayabilseydim keşke. Üniversitede F lediğim iki dersim vardı ekonomi ve fransızca ikisinde de hala kötüyüm ama keşke üç kuruş dolar ataymışım kenara bayaaa kar edermişim.
Başka neler değişti ki daha dün gibi dediğim bu 4 senede. Keyifler fena sayılmaz kayıp yok ciddi sağlık sorunu yok. Bunların hepsi çok güzel. Keyifli seyahatler yapılmış,sohbetler edilmiş,yemekler yenmiş bunların hepsi artı.
Ama korkunç bir şey oldu CORONA. Neredeyse bir gün bir anda dank etti. Karantina lazım dı,steril olmak,mesafeli olmak lazım dı. Durmadan haberleri izler ,istatistikler paylaşır,neredeyse doktorların makalelerini yorumlar olmuştuk.Geçmiş zaman gibi yazdım ama halaaaa böyle yaşıyoruz. Çok sıkıldım yeter artık diyorum ama korkuyorum da.Black mirror diye bayıldığım bir dizi var resmen onun yeni bir bölümüne uyandık.Geçecek bu da geçecek. Mümkünse bir anda geldiği gibi hızla yok olacak. Poffff diye.



 
Chi e felice ha ragione : Kim mutlu o haklı 

28 Kasım 2016 Pazartesi

India




Akşam Ganga ziyareti bol sinekli bol ayinli tekneden karayı seyrederek geçti. Karaya inmememiz hayrımıza bir hareket olmuş o kadar kalabalıktı ki iğne atsan yere düşmezi bırakın nefes alınamayacak gibiydi. Ertesi sabah hortlayıp bu sefer tekrar tekneye güneşin doğuşunu yakalamaya gittik. Bu da benim için Holistik bir andı. Huzur içinde doğuşu seyrederken gevezelerin susmasını bekledim. Güneş iyice yükselince Ganga kıyısını şöyle 1-1.5saat kadar tekneyle gezdik. Ölü yakmalara şahit olduk. Rehberimiz saygı gösterelim foto çekmeyelim dese de insanlar çekti.
Anlamadım neden çektiler neden saygısızlık yaptılar. Daha sonra yanan ceset videolarını kaç kere seyrettiler bilemem tabii.





Seyahat saraylar, tapınaklar, camiler gezerek dolu dolu geçti. Çok meraklısı değilseniz bile bir kere gidip görmeye değer bence.





Tabii ki aradan klasik alışveriş turlarımızda oldu. Hani şu acımasızca rehberin yönlendirdiği cezalı gibi içinde durmanız ve ikramlara boğulmanız gereken,bizim Nur-u Osmaniyede ki mantık yerler.
Biz buralardan hiç alışveriş yapmadık. Serbest zamanlarda ufak tefek şeyler aldık. Daha keyifli oldu.




Bu resimde gördüğünüz de bir kuyumcunun showu. Yüzlerce yıldır aynı teknik kullanılıyormuş ...... İnanırsanız tabii.... :))

27 Kasım 2016 Pazar

Varanasi -Ganga - Ghat - Rickshaw


Varanasi Ganga'nın yani Ganj'ın ruhunu hissedebileceğiniz yer diyebilirim. Biz otele yerleştikten sonra biraz dinlendik odaya yerleştik ve yine şanslıyız ki otelin bahçesinde bir davet daha var. İlk gün bizi bir düğün karşılamıştı burada da bizi bir yaş töreni karşılıyor. Bahçe çiçeklerle süslenmiş. Bir tarafta 6-7 tane kına yapan hanım gelmiş davetlileri kınalıyor. Müzik var yemek var davetliler en renkli sarilerine sarılmışlar anlayacağınız acayip renkli ,eğlenceli bir gece daha başlıyor. Tek sevimsiz gelen taraf (yani bana ...) bu davetin sebebi olan bebekciğin kafası kazınmış, gözleri de kömür gibi boyanmış. Bu masumiyeti yok etmiş bir görüntü oluyor yani o 1 yaşındaki bebek işte anladınız ne demek istediğimi. Neyse biz bu daveti biraz seyredip bizi bekleyen Rickshaw larımıza yerleştik. Bu bisikletle çekilen bir tür taxi. Arkaya 2 kişi oturuyor. Gerçi ben arkaya 5-6 Hindu oturmuşunu da gördüm o ayrı.






Grubun tamamının yerleşmesi ve yola çıkmamız vakit aldı. Gün batımını yakalamamız lazım. Acele acele....
Acele ederken yola çıktık. İşte kaos ne demek trafik ne demek hani şu durmadan anlatılan Hindistan'ın kalabalığı ne demek bu yolda anlayı verdik. Meğer biz seyahatin başından beri halka karışmamış pek bir jet-set yaşamışız. Şimdi işte aradığımı buldum , kalabalığa karıştım. Yerlilerin içindeyiz. Her ne kadar floresan gibi parlasak da karıştık işte aralarına. Bu öyle acayip bir yolculuk oldu ki hem mutluyum hem hiç birşeyi kaçırmak istemiyorum hem fotoğraf çekmek istiyorum hem çantama hakim olmalıyım hem makinamı kaptırmamalıyım offff ne zor iş. Bunlarla uğraşırken bir anda önümde babamın rickshawı grup düz giderken sola tenha bir sokağa daldı. Benim komplo teorisi uydurma kapasitem tavan yaptı. Kaçırılıyor. Organ mafyası.Yok sadece cep telefonu ve cüzdanını çalıp bir yere atacaklar. Hay aksi telefonum Yeliz de. Grup benden uzakta kime bağırsam bağırsam ne desem........... O sokağıda çoktan geçtik derken ömrümden ömür kaybetmişken yine soldan cart diye grubun en önüne çıkı verdiler. Ohhhh dedim. Olayın stresini atlattım. 



Bir yerde durup biraz yürüdük ve o her yerde gördüğünüz Ganj kenarındaki merdivenli yere geldik. Burası Ghat larıyla meşhur. Yani burası çok dini bir yer ölüler yakılıyor. Ayinler yapılıyor. Merdivenlere gelinip yıkanılıyor ki bu bir günahlardan arınma ayini oluyor.

Daha öncede dediğim gibi rehberlik hizmeti vermiyorum o bilgileri bulursunuz. Copy paste in anlamı yok. Ben sadece hissettiklerimi paylaşıyorum. Bu benim için çok HOLİSTİK bir andı. Ganj'ı gördüğüm ilk an dondum kaldım. Güneş bu kadar mı sakin batar bu kadar mı huzur verir. İnanamadım .... Aşık oldum. Evet ben galiba Hindistan'a aşık oldum. Darısı görmek isteyen tüm gezginlerin başına.

24 Kasım 2016 Perşembe

Circle

CREATIVE EXPERIENCE WITHOUT USING CREATIVITY.  Kazuaki Tanahashi



Zen Circle hakkında yorumudur Tanahashi'nin. Uzakdoğu felsefesi zen e uzaksanız hiç bilginiz yoksa bile form hoşunuza gidecektir. Sonuçta sadece bir daire. Tek nefeste çizilen hiçlik gibi gelse de aslında çokluk aslında hayatın ta kendisi. Bunu çizebilmek için eğitim alınıyor ama bende bir küstahlık bir kendime güven. Kime ne bu benim zen circle ım diyerek kendime çizeceğim. Evime de asacağım. Dalga geçenler olacak ama o benim olacak. Altında yatanları daha sonra anlatırım. Şimdilik sadece örnek vereyim benimkini de ileride paylaşırım. Enjoy ....


17 Kasım 2016 Perşembe

India




Burada her şey spicy. Yani baharatlı. Renkli cıvıl cıvıl. Daha uçaktan iner inmez bir havayolu şirketinin otobüsleri sanki gülümsüyor. Hoşgeldiniiiizzzzz  diyor. Not: Otobüste RED HOT SPICY yazıyor da :)

Biraz bekleyip bavulları aldıktan sonra hemen otobuslere geçiyoruz. Burada trafikte bayaaaaa bir spicy. Bir kere trafik kuralı falan yok. Trafik ışıkları var ama dinleyen yok. Otobuslerin, kamyonların arkasında "HORN PLEASE" yazıyor. Bunlar deli mi ne derken anlıyorsunuz ki burada fren pedalı da kullanılmıyor. Tek kural kuralsızlık mı demeyin; tek kural gazla, deli gibi kornaya bas yol veriliyor . Bu çok enteresan gelse de,alışana kadar içiniz kalkıp panik olsanız da yaşadıkça alışıyorsunuz. Korna duymaktan içim kalktı. Son günlerde "ne çalıyor ki şimdi bunu" deyip meğer taaa 500 mt. uzaktaki motora çaldığını anlayıp "kornan kopsun e mi" deyip tatmin olmaya çalışıyorduk.



Belgeyle konuşuyorum.İnanın tüm otobüs,kamyon gibi şeylerin arkasında yazıyor. BLOW HORN yani bas kornaya



Bir de kibarlar! çoğu Please diyor.Yani sen kornaya bastın yol istedin de biz mi vermedik mantığı.
Ama şuna emin oldum ki dünyanın her yerinde kullanabilirim ama Hindistan'da asla. Her ne kadar kendimi iyi şöför zannetsem de burası beni aşar.


Trafikle ilgili bir fıkra gibi detayları da trafik polisleri. Bildiğiniz çobanlar sanki. Ellerinde sopa yol gösteriyor, dürtüyor........... Koyun misali. Eh bir büyüğümüz de demedi mi çoban ol çobannn diye. İşte Hindu polisler olmuş. 



Bir meydanda da yerden 70 -80 cm yüksekte bir platform yapılmış. Önlerinde masa bunlar dizilmiş sandalyelere kuruyemiş yerken oradan bağırarak trafiğe müdehale ediyorlardı. Çok komiklerdi. Biz bakınca da ne var ne bakıyorsun der gibi bakış atmıştı bu sopalı trafik çobanları :))

Demek istediğim şu Hindistan eğlenceli memleket . Gidilesi. Ben saray tarihçesi falan değil de hissettiklerimi yazayım siz tarihi işleri surf yaparak ta bulursunuz nasıl olsa. Enjoy derim. Devamı gelecek :))