30 Mart 2011 Çarşamba

Heeeeeeeeeeeeeeeeeeeyyyyyyyyyyyytttttttttttttttttttttttttttt.....





Biraz reklama girdik sayılır ama ne yapayım tutamadım kendimi. Biz hanımların binbir türlü süngerli, sulu, telli pop up push up versyonu var da erkeklerin başı kel mi ? Gerçi konu mankeni olma yolunda ama sorununu çözmüş. 6 pack yapmak için efor ve para harcamaya gerek yok. İşte çözümüüüüü............

PATIENCE...........

Bu nasıl bir sabır bilemem. Anlamam hiç bana göre değil. Ben, olmaz ama denemeye kalksam 2 sn.de o kalemi çaaat diye kırarım.

Bildiğiniz kurşun kalem nasıl bu hale gelir, yapana kadar kaç kalem fire verilir bilemem ama sanatçının tanınmasını sağlamış.


Sanatçının bir kaç işini paylaşıyorum keyifli seyirler diliyorum.

Bu sanki en zor işlerinden daha neler var da sığdıramadım ama sanatçının adı : Dalton Ghetti.


HAVE FUN..........

24 Mart 2011 Perşembe

56.554.................sıra numaram ...........

Ne sırası hiçbirinizin aklına gelmez. Gelemez. Evcil hayvanıma ulaşmak için bekleme listesinde ki yerim. Benden önce 56.553 kişi olsa da ne yapayım  beklerim  değer, ömrüm yetmezse torunlar sahip olur belki. Şimdi düşünüyorsunuz bu ne diye..... Biraz ip ucu : Kısa tüylü,ot obur 15 cm ile 76 cm arası boyutlarda yani bebeklik ve ergenlik ölçüleri.
Çok sevimli hemde çooookkkkk. Sevgiye aç, hep sevilip, okşanıp öpülmek istiyor yoksa ağlıyor. Isırmıyor. Yani korkulacak çekinilecek hiç bir yanı yok . Bakımıda kolay haftada bir saf suyla banyo yapması gerekiyor. Eğer çocuğunuz hayvanlardan korkuyorsa onu alıştırmanın bir yolunu arıyorsanız haydi sizde kayd olun bekleme listesine. Çok sevimli çooookkkkk.


Olmaz olamaz demeyin Rusya'da ki Sokoblovsky Farm'da yetiştiriliyor , üretiliyor , satışı yapılıyor. İnanılmaz değil mi ?







Bu kadar sevimli bir hayvan olabilir mi ? Tanıştırayım Adı : PETITE LAP GIRAFFE Vallahi ben çözemedim, neden bu güne kadar duymadım , nereden çıktı, genetiğiyle oynanmış mı? ne zaman oynanmış ? Ehh öğrenenler yorum atsın ve paylaşsın.




Banyo saati de pek keyifli . Bu arada bu çiftlik Rus bir zrilyoner abinin bu da onun bebeği, heryerde resimleri var öperken falan.




Web sayfalarında kamera görüntüsü de var gezin bakın. Sayfanın adresi : http://www.petitelapgiraffe.com/about.php.  Rus abinin dedesi Nicolas bile bu işi yaparmış. Hheeee bir de olur da yolunuz Krasnodar' a düşerse çiftlik sadece 80 km. dışında kalıyor hemde ziyaretçilere kapımız açık diyor.Neler oluyor hayatta , ben de ne geç duyuyorum yahuuuuuuuuuuuuuuuuu.........

BEFORE I DIE I WANT TO.....

Sohbet konusu olduğunda insanı yapmış kadar mutlu edebilecek bir soru : Before I die I want to ..........
Herkes hayallerini sayar durur , içlerinde olabilecek gibiler varken imkansız istekler hemen tepki alır " abartma" diyen mutlaka çıkar. Zaten onu diyene de hayal sahibi içten içe gıcık olur "yahu bırak ta istediğimiz gibi hayal kuralım " diye.
Candy Chang adlı bir sanatçı bu cümleden yola çıkarak bence çok keyifli bir projeye imza atmış. Sanatçı sokakta sergilediği işine halkın katılmasını sağlıyarak hergün kendi içinde gelişen güzelleşen , yada bazen bir hain tarafından silinip baştan yaratılan bir eser yapmış. sanatçı gayet çirkin ve pis bir binayı neşe kaynağı olan bir sanat eserine dönüştürmüş. İşte gerçek sanatçı budur bence.
Binanın eski hali......
İşte proje ....... Ama yakından bakalım.
Sanatçı kontraya sadece "before I die I want to ...." lar yazmış ve işin gerisini izleyicisine bırakmış.
İzleyiciye her türlü kolaylık sağlamış kendini ifade edebilsin diye....
Yazarken insanların yüzünde ki mutluluğa bakarmısınız. Gerçekleştirebilsinler yada imkansız olsun hiç fark etmez şu anda izleyici mutlu ve yapmış kadar keyif alıyor. Bir de en önemlisi kendini ifade edebileceği bir platform bulmuş sanki bunu kaç kere yapabilir. Kaç kere hiç tanımadığı insanlar onun fikirleri hakkında bilgi sahibi olabilir.
Ne hayalleri var insanların ......... Kimisi sadece have fun demiş. Kimisi yaprakların bir kaç kere renk değiştirdiğini görebilmek demiş.
Bu projeden yola çıkarak bende "Before I die I want to ... go Peru and  Nepal." diyerek en büyük isteğimi sizinle paylaşıyorum. Haydi bakalım katılımcılar bekleniyor yeni talebim sizde katılın ve buradan paylaşın. Ölmeden önce muttlaka yapmak istediklerinizi yazın. Ve umarım bir gün mutlaka ulaşırsınız .......

21 Mart 2011 Pazartesi

ÇİLEKLER ...........




SPONGE CAKE WITH STRAWBERRY
MALZEMELER :

- 6 yumurta oda sıcaklığında ve sarısı ve beyazı ayırılmış.
- 200 gr toz şeker
- vanilya isteğe bağlı
- 1 tatlı kaşığı su
- 1 limon kabuğu rendesi
- 100 gr elenmiş un 
tarifin aslında cream of tartar der ama ben bulamadım.Yerine pirinç sirkesi kullanabilirsiniz ölçü 1/2 çay kaşığı.

Yumurta akını iyice çırp sirke ekle çırp iyice kabarsın.Başka bir kapta sarılar  krema kıvamına gelene kadar şekerle çırpılır. Vanilya ,limon rendesi ve un eklenir en son yumurta akı karıştırılır. Ama maharet burada yumurta akının havasını söndürmeden iyice karıştırabilenin keki fotografta ki gibi olur.180 derece önceden ısıtılmış fırında 35 dk da pişir. Üzerin isterseniz vanilya ve pudra şekeri katılmıl krem şanti ve çileklerle süsleyebilirsiniz. Yada pudra şekeri serpip sadece çilekte eklenebilir.

Şimdi bu tarifte nereden çıktı demeyin eve geldim hava soğuk çocuklar okuldan gelince onlara bir kek süt partisi vermek istedim ama neredeeeeee .
Ayıp yahu en yakın zamanda yapmalı ......Çilekler bu ara pek güzel gözüküyor afiyet olsun.
 
Bir de çocuklu hanımlara atraksyon önerim var çok kolay ve zevkli.
 
 
Gerekli malzemeler :
-Renkli tebeşirler ve tuz gerisi resimlerden anlarsınız. Operasyon esnası bayağı bir Pislik olsa da çok keyifli bence o mutluluğu görmeye değer .......



KİTAP KLÜBÜ.........

Harika bir fikir uzun zamandır yapmak istediğim bir hhhmmmmmm etkinlik diyelim. Şu amerikan filmlerinde görüp canım çeker hep biz de yapsak ya diye. Beraber kitap seçip haftada bir toplanıp yorumlarımızı bilgilerimizi paylaşmak çokkk güzel. Günümüz insanı hiç birşeye vakit bulamazken "bir bu eksikti" derseniz on-line başlayıp sadece finalde toplantı yapmak nasıl ? Yani beraber okuyacak arkadaş arıyorum, arkadaşşşşş break - break ....

Yorumlarınızı bekliyorum : ))

20 Mart 2011 Pazar

MİNİK TAVŞANLAR....

Eğer evinizi minik tavşanlar basmışsa ve onlarla baş etmekte zorlanıyorsanız çok güzel kitaplar var. Pedagojik açıdan olayı ele alıp sizi daha fena bir çıkmaza sokuyorlar. Aaaahhhh o kitapları ne çok okudum , hemde çok doğru diye diye. Ama inanın hepsi yalan ve hatta benim bir tezim var : O kitapları yazanların çoğu çocuk sahibi değil. Olsalar gerçeklerle yüzleşebilirler. Öyle uzaktan atıp tutmak kolay. Ama size bir kitap tavsiye edeceğim. Bloglardan buldum, eleştirileri okudum.  Bence kesin çok tatlı bir kitap. Kitabı okumadım ama bizden biri diyebileceğim bir anna yazmış , kitabın kapağı bile bence bunun ispatı.
O "anne olunca anlarsın ?" cümlesi yok mu ?  Duygu dolu değil mi? İnsana bebek aşkını tattıracağını , anne olunca ne mucizeler yaşayacağını bla bla bla blllllaaaaa hissettiriyor. Ama inanın madalyonun öbür yüzü de var. Ben şahsen peygamber sabırlı zannedilsem de bazen yukarıda ki karikatürde ki teyzeyi hiç aratmıyorum. Yoooo ben hiç böyle olmam diyenler hiç kusura bakmasın ama bence yalan söylüyorlar.
Herşey bir yana ok anne olmak müthiş birşey , bebek müthiş isteyen herkesin sahip olmasını dilerim. Sağlıklı olsun. Ama insanı canavara dönüştürmeye ramak kalan anlarda yaşayacaksınız bunu sakın unutmayın.
Ve tanrı öyle bir metabolizma öyle bir hafıza vermiş ki annelere negatif olan herşeyi en fazla 1 senede imha ediyor. Gayet inanarak " aaaa yoooo benimkiler hiç yapmazdı " deyiveriyor insan. Sonuç : isteyenler sahip olsun , sahip olanlar sakin sakin keyfini sürsün nasıl olsa sinir anları unutulacak : )) Bu günlük bu kadar tam bir pazar yazısı oldu......  İçeriden kahkaha sesleri geliyor çocuklar çok eğleniyor ama baba : "Rahat durun "deyip  duruyor : ))))))))))))))))))))))(sabrının tükendiği bir an işe el atmam lazım)

17 Mart 2011 Perşembe

"Sole di marzo, onda di mare, pianto di donna -- non ti fidare." *

Havalar şaka gibi. Geçen hafta Derin'in koro çalışması kar korkusundan iptal edildi bu hafta servisten indi mont elinde, hırka çantada paket kısa t-shirt le . Aslında bu kadar oynaması beni korkutuyor deprem aklıma geliyor . Elden ne gelir deyip dua ediyoruz.
Sabah Japonya'daki bir müşterimize mesaj attım iyi dileklerimi yolladım . Onun mesajı çok korkunçtu : Deprem esnasında Tokyo'da bankadaymış herşey hareket ederken kıpırdamadık diyor ama sonra bitince güvenlik yüzünden bodrum katların kapıları otomatik kapandığı için arabasını alamadan evine yürümek zorunda kalmış. " Bütün Tokyo evine yürüyordu mülteciler gibi gözüküyorduk " diyor. Evi 20 km uzaktaymış ailesinden haber alamadan panik yapmadan sakin bir şekilde nasıl yürür insan anlamadım . Bence sadece Japonlara özgü bir durum bu . Bizi ise gerçekten Allah korusun düşünemiyorum bile .
Bu arada bahar geldi demiyoruz soğuk hava geri geliyormuş "deli mart "işte ne olacak Yazımın başlığı olan söz meşhur İtalyan sözü  :
* March sun, s ea wave, crying of a woman--don't trust any of them. İtalyanlar haklı hiçbirine güvenilmez : )
Bu memlekette de başka şeylere güvenilmez. Çoğu "tabii haklısın , olmamalı " gibi konuşan insanlar Bloguma dokunma kampanyasına katılmamış bile.Sayı çok az inanamadım . Kimsenin umrunda değil sanırım . İşin komik yanı blogu olan ve imza atmamış sayısıda çok yüksek . Acayip değil mi? bu çelişki . Bu millet ne istiyor anlayabilen var mı ? Ama yasakçı zihniyet çok hızlı çalışıyor DNS ayarlarını dün 4 kere değiştirdim .  Anında mahkeme kararı yazısı çıkıyor bakalım bu ayar ne kadar idare eder .  Benimle okuyacak arkadaş arıyorum arkadaşşşşş.

15 Mart 2011 Salı

BU NE ......................

Öf ama artık sıkıldım bu yasaklardan . Bir de gereksiz ,  herkes yolunu bulup işini yapıyor. Çocuk oyuncağı oldu çıktı başımıza. Bu da deneme mesajımdır akşama yeni mesajla görüşürüz. Resimde ki balık gibi şaştık kaldık duruma ..............

14 Mart 2011 Pazartesi

COME ON, CHEER UP .............

Bahar geldi eeee hadi silkelenelim şu kış havasından . Uzun zamandır tarif vermediğimi fark ettim biraz fotolara ve tavsiyelere boğacağım sizi . Mutfakta yenilik beni neşelendirir, sizi de neşelendirmesi umuduyla . Önce bir reklamla başlıyacağım  (adam dürüst ) :


Yani yak'ınim (üff beceremedim hamili karttaki yakıniiimi yazmayı, anlayın artık) olan hanımlar sanmayın ki sunumlarımı yapıp sizleri çağıracağım , ben sadece yol gösteriyorum yapın beni çağırın . Ben yorgunum daha üzerimden atamadım kışı haberiniz ola . Anlıyacağınız yukarıdaki dürüst satıcı gibiyim . : ))


Acatip kolay ve sevimli değil mi ? Kids will love .....



Hafta sonu bir partide muadilini yaptı Derin çok sevimli .


İşte bunu mutlaka yapacağım bu yaz......Çok sevimli bence ...........



Bahar geldi hanımlar saksılar bizi dikim için  bekler . Çiçek seçip alana kadar ekmeye başlamadan önce bu saksılar daha kolay hemde yenilebilir . Çok hoş sürpriz muhallebi üzeri bisküvi kırıntısı , naneyle süslenmiş . Şııııııkkkkkk........



Daha kolay ve lezzetli bir tarif veremiyeceğim soorrrrrryyyyy . Bildiğiniz milföy hamurunun arasına nutella bolca sürülür istenildiği şekilde kapatılıp fırınlanır . Bu arada üzerine limon suyu , süt ve pudra şekerinden yaptığınız beyaz sos dökülür ve servis edilir. Önemli not : Soğuk olması gerekir sos donacak .  Tatlım yok demeye değmez .........

11 Mart 2011 Cuma

SIZE MATTERS ...........

İlgi çekmek , raiting yapmak için benim de aşağılık oyunlara başladığımı sanmayın sakın . Ama size really matters? da...... benim burada bahs edeceğim şey başka bir şeyin  size ı . Kafama takıldı ve cevap arıyorum haberiniz ola .  Lütttttfennnn yorum atın . İşte soru :


Is something important because you measure it, or is it measured because it's important? 


Gelde takılma şimdi . Ben sadece sevgi üzerine yoğunlaşmak istiyorum . Sevgimiz yada aşkımız ölçünce mi büyüyor gözümüzde , daha mı? önemli oluyor teraziye koyulunca . Yoksa ortada doğru dürüst kaale alınacak birşey yokken , çevremizin de tetiklemesiyle ölçüp biçiyoruz ve kıymet mi veriyoruz .  


Asıl sorun : Ölçme derdi nereden başladı ? Biz ne zaman herşeyi ölçer olduk .
Bunda ebeveynler ilk suçlu sanırım . Eskiden 1-2 yaşındaki bebeğe mutlaka bir gerzifon çıkıp " söyle bakalım , anneni mi yoksa babanı mı daha çok seviyorsun " demiştir . Eeee bebekte ampul ilk orada yandı . "Heeee sevgi ölçülür eşit olmaz mutlaka birini  daha fazla sevmem gerekiyor ." dedi .  
Sonra büyüdü "hangi arkadaşını daha çok seviyorsun" dediler ."hepsini " dedi .  Ama kimse inanmadı "Olur mu?  hiiiiç ,kimi kimi hadi söyle " dendi . 
Büyüdü sevgili oldu artık o bir " mezura yada tartıydı " Sevgilisine cesaret ettikçe " Hadi söyle hangimize aşık oldun . Ona da Seni seviyorum dedin mi?" gibi ezik sorular sordu.  
Ölçmeye biçmeye hiç gerek yok seviyorsan sev karşılığını tartmadan işte o zaman keyfi çıkar hayatın . Ayrıca bu sevgi sadece aşk için değil arkadaşlık içinde gerekli . Karşılık beklemeden ölçmeden sevebilmenizi dilerim herkesiiiii. 
Birileri çıkıp " ama size matters "diyecektir, haklı da . Nasıl haklı ama unutmayın her zaman karşı tarafın fazla sevmesi avantaj . O zaman 1- 0 öndesiniz hayatta. Avantajlı olmak hoş ama yine de ölçüp biçmeyin derim . Hayat ölçmekle vakit kaybedip sonucuna üzülmek yada sevinçten şımarmak için çok kısa .





8 Mart 2011 Salı

SENİ KORDİSEPS SENİİİİİİİİİİİİİ.....

İnsanoğlunun her birinin ayrı ayrı hayvanlardan geldiğine inanırım. Bazıları fareye benzer mesela , bakışları , gözleri aynı faredir . Bazıları tavşan gibidir . Bazıları kuzu gibidir kuzu ! Hatta dilimize bile yerleşmiştir . At gibi...., eşşek gözlü yada  yılandır o yılan o yok mu? gibi .
Liste böyle uzaaar gider . Ben genelde fiziksel özelliklerden de benzetirim . İnsanların  vücud dili, fiziksel özellikleri, davranış biçimi yada kişilik özellikleri gibi farklılıklar , hayvanlar aleminde yolculuk yaptırır bana . Herkesi mutlaka benzetecek bir hayvan bulabilirim .
Ama bugün takip ettiğim bloglardan birinde bir belgesel seyrettim. (Sizinle de paylaşacağım)  Bu belgeselde bir mantar türünden bahsediyor. Yağmur ormanlarında bulunan bu mantar türünün adı KATİL KORSEPS MANTARI . Ben de yeni bir sayfa açtı . Artık sadece hayvanları değil bitkileri de benzetebileceğime karar verdim . Ve bu mantara bazı insanları benzetiyorum . Bu mantar türünden olan insanlar  iğrençler dokunanı yakıyor , öldürüyor ve beyninden fışkırarak yaşamına devam ediyor . Dokunduğu insanın önce beynini etkileyen sonra uyuşturan bir insan türü var inkar edilemez değil mi ? Hatta toplum hastayı dışlasa da uzaklaştırsa da zarar vermeye devam edebilen hastalıklı kafa . Şimdi paylaşacağım video da göreceğiniz katil mantarı bir insan , karıncayı da o insanın esiri olmuş zavallı cahil insan olduğunu düşünerek izlerseniz ne demek istediğimi daha iyi anlıyacaksınız . Ben de bir anormallik var sanırım izlerken aklıma sadece bu geldi .
Zehirin gücü çok kuvvetli ve kolay yayılıyor olabilmesinde saklı . Hepimizin bu Korseps Mantarı kılıklı insanlardan acilen kurtulmamızı dileyerek yazıma son veriyorum . Sonuç sadece bakmayı bilmek lazım . Ya da başka değişle sadece bakmayıp görmeyi bilmek lazım . Hayatın tüm sırları doğada gizli . Etrafımıza sadece daha iyi bakmalı ve heeeeep dikkatli olmalı.
http://video.mynet.com/siesan2010/Katil-Kordiseps-Mantari/641247

7 Mart 2011 Pazartesi

Hope...

Sabah sabah düşük moooooood kim ister ? Hele pazartesi sabahı olur ise içten içe kendimi voodoo büyüsü etkisinde zannedip acaba hafta böyle mi geçecek ? dedim . Ama I HOPE NOT.... Yukarıda paylaştığım  fotoyu çok sevdim ayrıca sanatçı çoook doğru söylemiş . Ya da WHAT IF doğru söylemişse....So all we have to do is pray and hope ........ Hepinize iyi haftalarrrrrrrrrrr ......

5 Mart 2011 Cumartesi

Face in the space.......

Nasa nın STS 133 nolu uçuşuyla Derin ve Ege'nin fotoğrafları mekikle beraber uzayda geziyor . Sertifikamızda var Dünyadan 194.181- çatlak insanlar topluluğu olarak fotolarımızı yükledik, yolladık . Şimdi Nisanda ki uçuş içinde fotolarını yolladım . Bunun da adı STS 134 .  Herkese açık çocuklar pek eğlendi . Gezme merakımı anlatabildim mi acaba ? Gidemediğim yere de fotomu yolluyorum . Ayrıca yatırım da yapmış oldum geleceğe...  Sistem dışından gelenler olursa birgün : " Kardeşim biz dostuz, bak taaa ne zamandır sizi bekliyoruz. Tanışalım diye de fotomuzu bile yolladık ." diyeceğiz .
Nasa nın sayfasına girin "face in the space " girin siz de yollayın. Çocukların hoşuna gider benden söylemesi .

4 Mart 2011 Cuma

Yasaklarrrrr........................

BLOGUMA DOKUNMA falan filan neler neler .Ne kadar sinir oldum anlatamam . Eeeeeeeeee ne oldu bugün sonunda açtııım işte. Ne o yani yasaklar yıkılması için mi konur bu memlekette ? Bir şey yasaklanacaksa bari  mantıklı bir açıklaması olsun. Yok maç yayını var.Eeeeeeeeeee o maç yayını yapanı neden fişlemiyorsun ? Onu neden engellemiyorsun. Yokkkkk biz bıçkınız ya ! pire için yorgan yakarız , kökünden kazırız bu kötülüklerin.
Bir memlekette eğer güncel paylaşım kaynakları kapatılıyor ve bu halkın iyiliği için yapılıyor deniliyor , daha sonra da kodamanlar çıkıp : eeeeee ne var canım ben de girebiliyorum ( yasak olmasına rağmen) diyorsaaaaaaaaaaaaa
düşünmek lazım hem de çoook düşünmek lazım. Yarın daha neler yasaklanır bilemem ama milletçe yasakları delmeye teşvik ediliyoruz . Bu tabii ki benim acizane fikrim kimseyi bağlamaz ilgilendirmez de.Heeee cezası olur mu ? olur sa ne olur ? bilemem. Artık olursa da örnekleri sunarız mahkemeye " baaak ne demişti you tube yasağı varken "diye. Neyse artık sayfama kavuştum ya ohhhhh.

Bugün liseden bir arkadaşım kelebek oldu uçtu. Uçtu gitti. Cennete gitti. Bu fena haberi ise facebook tan öğrendim. Lisedeyken samimi olmadığım ama yakın zamanda gördüğüm sevdiğim bir arkadaştı. Zaman zaman facebook paylaşımlarına yorumlar yapıp mesajlaşıyorduk. Bu sayfa da yasaklı olsaydı ne vefatını duyardım ne de arkasından iyi dileklerimi yollayabilirdim. Yasaklamayın şunları .Herzaman saçma sapan şeyler paylaşılmıyor bazen böyle önemli şeyleri de öğrenebilmemizi sağlıyor.
Sevgili Yasemin mekanın cennet olsun.Tüm sevenlerine de Allah sabır versin. Hele oğluna Allah yardım etsin.