28 Ocak 2013 Pazartesi

Those were the days my friend....




O eski zamanlar demenin anlamı yok aslında. Şimdiden ileriyi düşünerek yaşarsak sanırım "ahhh " çekmemize gerek kalmaz. Pişmanlıklar olmaz ya da olsa da çok az olur. Bu foto beni etkilemedi dersem yalan olur. Bu teyze un - elek ikilisini çoktaaaan kenara almış. Ayrı boyutta. Hani şu olgunlukla gelen ermiş hal var ya işte o evrede. Resimde ki soru vurucu bir etki bırakıyor mu sizde bilemem ama düşünmeli derim.
Ben erdim mi ne? Benim için önemli olan şeyleri şimdiden biliyorum. ...............




Yani ben çoktaaaaan yer açtım açacaklarıma ve sildim sileceklerimi. Artık olduğu kadar yani  layık olduğu kadar  davranıyorum insanlara. Saygısızlık asla yok ........... Özümde yok zaten ama gerisi işte o karşımdakine kalmış : ))


Diyebilirisiniz  bana ama olsun en azından kararımı uygularsam ileride belki yani umarım
"çok ta kasmamışım  ohhhhh ne iyi etmişim " derim.




Hepsi boş aslında. Patlamalar yaşamamalı şu hayatta diyebilirsiniz belki ama şu patlamanın güzelliği ya ardından gelecek olan sakinliğin huzuru................ Onları bilmek ve her halin keyfini sürebilmek üzere.....


Not :  Hani büyüklerimiz daha çok kullanırdı, bizim jenerasyonda kalmadı ..........(gerçi sebebi ortada artık öyle giyinen pek kalmadı)
Hani
- Jilet gibi giyinmiş.........
- Jilet gibi olmuşsun .......
denirdi. Şimdiiiii benim tezim şu İtalyanca Gilet : Yelek  Ehhhh eskiden şık giyinen beylerin takımları yelek içerirdi acaba diyorum gilet giyen bu şık beyler yüzünden dilimizde jilet gibi terimi yerleşmiş ve kalmış olabilir mi? Ben ce olur.

26 Ocak 2013 Cumartesi

Real + Mature



İşte ben. Şu önemsiz şeyler ..............  Olgunlaşmak lazımmış, deyip deymediğini görebilmek için.

18 Ocak 2013 Cuma

My Dream .............


En büyük aşkım seramik ve onun babası cam. Ama malesef ciddi bir fırın ve malzeme gerekiyor yani evde yapılamıyor. Ben de madem işsizim resim yapayım dedim. Kendi kendime yağlıboyalar aldım full aksesuar oldum. Ve bu yukarıda gördüğünüz resmi yapmak istiyorum. Kaç fırın ekmek gerekir , ömür yeter mi bilemem.





Atölye kurdum evde. Bir arkadaşım daha var o da oğlum Ege. Salonun baş köşesinde yemek masasının yarısında ben yağlıboya eşliğinde Ege'de diğer yarısında suluboya eşliğinde.
2 hafta önce Derin'in sınavdan çıkmasını beklerken bu çalışmasıyla göz dolduran sanatçı aşkla çalışıyor. O da Bugatti Veyron çiziyor şimdilik : ))


Ama sonuç Japonlar sonuna kadar haklı. Ben ki kendimi beğenmiş olarak iyi bir sanat takipçisi aynı zamanda aşık bir seramikçi, fotograf çekmeyi seven zat-ı şahane olarak zannederdim ki soyut resim seviyorum gayette beceririm. Ama ben meğerse misinformed muşum kendi kendime : ))




Yine de bu problem beni yıldırmayacak ve rüya gerçek olacak mutlaka ama mutlaka bir resim yapmayı becereceğim sonra resim hayatıma son verip boyalarımı da anneme hediye edebilirim.
Önemli olan şu anda Egem ile keyifli vakit geçirmek anılar yaratmak : ))

17 Ocak 2013 Perşembe

Sign for my door : ))


Benim buna ihtiyacım var. Kapıma asmalıyım. Bazen gerçekten dönüşüyorum ........... Evdekiler de dönüşüyor............. Bu dururmun geçici olduğunu umuyorum. Canavarlar uslanacaktır elbet : )) Ben de cadı olunca bazen bir anda kendimi fark ediyorum kiiii " ta taaaaa dönüştün dikkat " O halimi de hiç sevmiyorum. Bana yakışmıyor. Hem bebeklerime de yazık : (
Benim gibi hisseden anne var mı? Bilemiyorum ama anne olmak zor çooook zor. Hele baba akşam eve geldiğin de olanları anlatıp ta istediğin tepkiyi alamazsam ve hatta dalga geçerse ............." ta taaaa yeniden dönüşmek üzereyim " Sonuç ben cadıyım cadııııııı.

15 Ocak 2013 Salı

ARBITRAGE****



 Çooook beğendiğim çocukluğumun aşkı ( Sanırım annemin etkisi büyük ) Richar Gere filmi...... Oyunculuğuna her zaman hayran olduğum ve hatta filmlerinin arşivini yapmak istesem de bir türlü yapamamış olduğum Susan Sarandon, Richard Gere ile aynı filmde olur da ben kaçırırmıyım hiç?
Film güzel ama nasıl güzel, isimler nasıl olsa gişe yapar tarzı..... yada evde otururken yağmurlu bir pazar akşamüzerinde evde DVD seyredelim dendiğinde seyredilesi türden işte. Hikaye pehhh, NY özlemi olanlara iyi gelebilir, zengin bir iş adamının hayatı. Enrtrikalar falan..........





Bitince "aa aaaa" dedirtiyor pat diye bitti. Senarist yorulmuş finali seyircinin hayal gücüne bırakmış. Ama yine de seyredin derim. İki dev oyuncu ........ hep seyrederken bu nasıl bir oyunculuktur dedirtiyorlar insana.
Boşuna yıldız olunmuyor. Enjoy...........

13 Ocak 2013 Pazar

Life of Pi

Müthiş bir masal........ Uzun zamandır gitmek istiyordum ve sonunda gidebildim. "Pi'nin yaşamı" adlı film.
Ben kendimi daha ya, daha fazlaya hazırlamışım sanırım bu yüzdendir ki biraz hayal kırıklığına uğradım.
Ama yine de MUST SEE diyorum . 3D başarılı gerçekten keyifli işte.
Filmin bir yerinde Tanrıyı bulacak, tanıyacak falan dese de bence başrolde ki çocuk tanrıdan çok kaplanı tanıdı. Savaştı , dost olduğunu zannetti ama....
Bir kitap uyarlaması daha ve klasik olarak sanırım kitabı daha iyidir. Kitabını okumadım ama yazarı Yann Martel. Okumalı . Zaten hep öyle olmaz mı.... Okuduğumuz kitap her zaman uyarlanmış filminden güzeldir.
Oscarlı yönetmen Ang Lee bu filmle de bir çok alanda tekrar aday , emini ödüller alır. Kısaca görsel açıdan harikulade bir film olmuş. Unutmadan : Film 127 dk. sürüyor.


 Deniz manzarasına doyacağınız , gerçekten olabilir mi ? diye birçok şeyi sorgulayacağınız bir film olmuş. Gitmemiş olanlara ayıp olacak ama anlatmalıyım :  Filmde çocuk 9-10 yaşında iken dinini seçmeye çalışıyor . Hepsini deniyor iman ediyor. Aile bu durumda gayet medeni bir tavır almış durumda. Ben düşünmeden edemedim : Şimdi aynı konuyu bir Türk filminde Türk yönetmen işlese, film vizyona girse.......
A) Yönetmenin bacağına sıkan olur mu?
B ) Basında olur du olmaz dı? Kuran da yeri var dı? yok tu? tartışması en az 1 ay sürer mi?
C ) Yapımcı şirket film sektöründen bir anda silinir mi?
D) Başbakanımız yorumunu ilk 48 saat içinde verir mi?
E) Başrol oyuncusu olacak olan çocuğun dini görüşü ve hatta ailesinin dini masaya yatırılır mı?
Belki İstiklal Caddesinde gösteri yapan müslüman kardeşlerimiz bile olur...........

Bunların hepsi olur........... Olmamalı ........ medeni olmak, sanatçı olmak bunu gerektirir ......ama yoook biz malesef daha o kadar olamadık .............ne acı. Düşünmeden edemedim işte.


Masal olmanın dışında belki bazılarımızın üzerinde " asla pes etme " etkisi de bırakmış olabilir. Kısaca benden söylemesi .......... Seyrettim denmeli.............. Enjoy.

9 Ocak 2013 Çarşamba

Alla prossima !*




İyi arkadaşla içilen yada dostla içilen kahve.............
Sabah afyonunuz patlamadan içilen kahve...........
Anneyle başbaşa içilen kahve............
Kızkardeşlerle içilen kahve...........
Hepsi kıymetli ve değer biçilemez. Yani benim için öyle. Tadı da başkadır o kahvenin. Zaman sa ayrı geçer.       
Hızlı mı? Hemde nasıl . Genelde "yok canım" yorumu yapıp, bir diğer saatle sağlama yapma ihtiyacı duyar insan.
İşte o kahveler çok güzeldir. 2013 te sağlıklı, mutlu, bereketli günler gelsin ama lütfen şu kahvelerde bol bol olsun.
* Alla prossima : Until next time ! deyip. Bekleyelim .......... Beraber kahve içmeyi.

8 Ocak 2013 Salı

Mantarlar ne olsun ?


Sonunda karar verildi :

1- Pano olacak, üzerine birşeyler iliştirilir..........
2- Bir de bu ...... benim baş harfim onu da mutfağa falan asarım sanırım..........
Her taraf mantar doldu taştı değerlendirilmeli artık...........Hepsi de çok şükür keyifli şaraplardı ve afiyetle yudumlandı...........

7 Ocak 2013 Pazartesi

The Impossible...............

Tsunami ne korkunçtu. Ve ne çabuk unuttuk sanki hiç olmamış ve bir daha olamazmış gibi. İşte bu film size Tsunamiyi hatırlatacak. Şöyle bir sarsıp bırakacak.






Gerçek hayat hikayesi. Naomi Watts ve Evan McGregor ve 3 küçük çocuk......... Çekim , efektler herşey çok iyiydi bence. Yaşadım yani. Bir de başımıza gelseydi yi düşünmekten olsa gerek bir ağladım bir ağladım.



Filmden çıktığımızda sen olsan ne yapardın  ? Öyle mi yapardın ? Böyle mi ? demekten alamadık kendimizi.
Sonuç sarsıcı ve insanların yaşadıkları gerçekten "impossible" Sonunda ki sigorta şirketi ile çalışmayı düşündürse de ............yine de görülesi derim. Heeee sinemaya gidilmese de olur alın evde seyredin ama seyredin. Ben bir de kendimi şeyden alamadım : Bizimkiler çekseydi bu filmi başrolde ki annenin ruju hep dururdu.... makyaj nasıl olurdu................. İyiler bu işte.............bayaaaa iyi..............

3 Ocak 2013 Perşembe

Hoşgeldin 2013



Evet, Dear Karma.......... Lütfen bu ricamı unutma. İstemeyi biliyorum .... beklemeyi de : ))