31 Ocak 2011 Pazartesi

HARİKA BİR GÜN......

Bu gün işe gelir gelmez harika bir mail aldım. Aylar önce başvurmuştum pek ümitli değildim ,içten içe oooo kimbilir kaç kişi başvurur şans bu  belli de olmaz diyordum. Ama başvuruda neden bahsettiğimi bile hatırlamıyorum şimdi. Neyse sonuuuuuç Tedx Reset  Konferansına gi-di-yo-rummmmmmmm. Davetiyem bugün geldi, program müthiş artık herşeyi kaydedip sizlerle paylaşırım söz. 10 Şubatta sabahtan akşama kadar Boğaziçi Üniversitesindeyim. : ))))))

27 Ocak 2011 Perşembe

“Prevenire è meglio che curare”

Sağlıklı kalmanın formülünü İtalyanlar bildiriyor. Denemesi bedava.

0      cigarettes : sigara
5      porzioni di frutta e verdura al giorno : günlük tüketilmesi gereken  sebze ve meyve
10      minuti di silenzio e riposo: 10 dakikalık meditasyon -sessiz kalmak
30      Indice di massa corporea inferiore a 30 : Vucud indexi 30 un altında tutmak
150   minuti di attività fisica alla settimana : haftalık 150 dakika egzersiz.

Adamlar doğru söylemiş  "Prevenire é meglio che curare" (prevention is better than cure)

26 Ocak 2011 Çarşamba

EEEEEEEEEEE haberim yoktuuuuuuu?

Ne iyi akıl etmişler kutlanması gereken bir icad. Yaratanın ellerine sağlık sevmeyen yok gibi ?
Benim oğluma da kardeşim öğretmiş " gel bak bu böyle yenir " diye şimdi canavar sandalyeyi çekip kavanoza ulaşıyor eline tatlı kaşığını alıp dalıyorrrr. Bana yakalanınca dünyanın en şeker gülmesini yapıp " eee napiiiim Mısra böyle yapılmalı " dedi diyor. Yani al içine sok , nasıl kızar insan " hadi bu son kaşık olsun " deyip olaya el koyuyorum. Ehh kapanış içinde bir kaşıkta ben çalıyorum. Sevenler için ekte belirttiğim üzere KUTLU OLSUN, MUTLU OLSUN, ONSUZ GEÇMESİNNNNNNN

http://www.nutelladay.com

Sevgililer günü.............


Sevgililer günü yaklaştı , yılbaşını atlattık şimdi sıra sevgililer gününde. Her yer süslenir ve hediye alma mecburiyeti yüklenir her Türk gencine. Bu adeti geç edinsekte bir sıkı bağlandık ki. Yurtdışında bir kart ,çiçek yada çikolata ile sembolik bir şekilde kutlanırken,  Beyaz Türk genç kızı özellikle pahalı bir hediye + sevimli bir ayıcık bekler. Bir de sadece hediye alan erkek arkadaş " romantik olmamakla " suçlanır. Zavallı hem para harcamış hemde tam not alamamıştır. Böyle düşünen ve hisseden her gence babamın meşhur lafını söylemem lazım.  "akıl diliyorum akıl. Herşeyin başı akıl "
Mesela yukarıda ki yatak başı için kimi kalas der geçer kimi de ne romantik der. Yaratıcı ve düşünceli partnerlar dilerim herkese. Bence çok sevimli , yeni evlenecek olsaydım teklif eder hatta beraber boyardım.


Herkese dream - catcher yolluyorum . Kötü rüyaları yakalasın gerçekleşemesim onlar , iyi rüyaları ise geçirsin gerçekleşmek üzere. Sevgililer günü arifesi süper bir dilek işte daha ne yapayımmmmm

23 Ocak 2011 Pazar



"Learn to enjoy every minute of your life.  Be happy now.  Don’t wait for something outside of yourself to make you happy in the future.  Think how really precious is the time you have to spend, whether it’s at work or with your family."


- Earl Nightingale

Bu foto ya bayıldım. Ördek yavruları çok şekerler. Nasıl da birbirlerine yapışmışlar birlikten kuvvet doğar dercesine. Doğadaki herşeyin bir düzeni var ve kusursuz işliyor sadece insanoğlu düzeni bozmasa....

22 Ocak 2011 Cumartesi

ÖZÜR

Ben kronik bir bağdat caddesi hastasıyım.Burada doğdum büyüdüm. Bana göre boğazda yalı yada şöyle tabak gibi manzarası olan bir çatı dublexte falan oturamayacaksam caddeden ayrılmamm. Derdim..............
Taa ki bugüne kadar. Biraz uzanamıyacağı ciğere laf atmak gibi olmuş zamanında ki söylemlerim. Yaşayabileceğim bir yer daha buldum. Kemer country. Kuruluşunu bilsem ve hatta mal vermiş olsam da bugüne kadar gitmemiştim. O nee cennet. Site yaşlanmış oturmuş herkesin bahçesi sanki 45- 50 senelik olmuş. Hemde öyle sunni peysaj mimarı yapmış gibi değil hepsi başka güzel. Yani ilk iki alternatiften sonra orada oturmaya karar verdim. Oturanlar güle güle otursun.(Bu arada diğer sitelerin hepsi halt etmiş.En güzeli Kemer)Yazımın başlığı özür evet özür diliyorum haksızlık etmişim yok çok uzak yok oralarda hayatta oturamam. Şimdi itiraf ediyorum bal gibi otururum keşkeeeeeeeeeeee

20 Ocak 2011 Perşembe

Oradaaaan , buradaaaannnnn...........

Havalar soğudu tam miskin kış geldi. Hiç sevmiyorum karanlığı ve soğuğu. Benimde moodum otomatikman havaya uyum sağlıyor. Karanlık oluyorum , kötü bakıyorum hayata. Son günlerde kitap okuyamadım bu yüzden .


Filmde yok. Tavsiye yok yani bu yazıda. Ama kendimi zorlayarak  JOY  katayım hayatıma dersem iki foto paylaşıyorum. Birincisi, bu güzel çiçekler insanı alıp götürüyor. (ya da ben de böyle bir etkisi oldu bilemem). Bence romantik ve mutluluk veren bir foto. Keyfini çıkarın bu kara günde. 


Bir diğer resimde ise çatlak bir perde göreceksiniz. Güneyli olduğu kesin bir memlekette çekilen bu perde ne kadar eğlenceli. Sahip olmak isterdim ama tabi ki bu perde resimde ki gibi bir yerde olmalı yani şehirdeki apartman dairesinde falan olmasın aslaaaa. Ben bayıldın ne kadar çılgın ve ne kadar insana neşe katabilecek bir perde , sahibine bayıldım doğrusu süper fikir. Bu şöyle sevimli bir otelde arka bahçede müştemilatta olacak müşteri de şu hale bak burayı bile süslemiş diyecek .
Yine dayanamadım bari bir tarif vereyim. Denendi onaylandı . Babaannemin tarifine neden hainlik yapıyorum bilmem ama bu tarifte en azından yumurta yok ve tereyağı o eski tarife göre çok az. Ehh sanırım doğduğundan beri de tüm sülalede aynı tartı yemek sanırım sıktı. Değişiklik fena mı? Şimdiden ellerinize sağlık Have fun bu kış gününde ; ))
Hadi ismide benden olsun .



MOLLY nin APPLE PIE'ı
Pate Brisee Tart Hamuru için malzemeler :
350 grams un
1 çay kaşığı tuz
30 gram toz şeker
225 gram tereyağ
60-120 ml arası buzlu su
Elma dolgu malzemesi:
1.1 kg yada 6 elma soyulmuş ve rende yada incecik doğranmış
50 gr toz şeker
55 gr esmer şeker
1 yemek kaşığı limon suyu
1 çay kaşığı tarçın
1/4 çay kaşığı muskat
1/4 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı tereyağ
1.5 yemek kaşığı mısır nişastası

Tart Hamuru hazırlanışı : 
Mixer de un tuz şeker iyice karıştır. tereyağ ekle 10 dk. karıştır. yavaş yavaş suyu ekle.Tezgahta top haline getir ikiye ayır ve strech film le sar ve buzdolabında en az 1/2 saat dinlensin.
Hamurun yarısını 30 cm kadar aç ve tart kalıbına döşe üzerine takrar strech sar buzdolabında  beklasin , diğer yarısını da açıp buzdolabına koy.
Hamurlar dolapta dinlenirken elma dolgusu için büyük bir kasede almalar , tarçın muskat şeker ve tuzu iyice karıştır.Oda sıcaklığında 30 dk beklesin sonra elmaları süzgeçte 20 dk beklet. 120 ml gibi elma suyu salacaktır.Bu suyu 2 yemek kaşığı tereyağ ile iyice pişir.Hafif karamelize olsun. Bu arada elma karışımına mısır nişastasını iyice karıştır ve karamelize edilmş elma suyunuda kat.
Tart hamurunun üzerine elmaları doldur hepsinin üzerini ise kalan hamurla istediğin gibi süsle. En son ben 1 yumurta sarısının yarısını suyla açtım tartın üzerine sürdüm. En üstede 1 yemek kaşığı kadar esmer şeker serptim . Üzerinin güzel kızarmasını sağladı.  220 derecede önceden ısıtılmış fırında 45-50 dk pişir.30 dk geçtikten sonra tartın kenarlarının yanmasını engellemek için folyo ile kapla. Piştiktek sonra 1-2 saat dinlenmeli tadı daha güzel oturuyor. Afiyet olsun
 

16 Ocak 2011 Pazar

Latest Favorite....

Jason Mraz zaten bayılırım ama bu şarkısı çok şeker. Arabada kızımla çığlık çığlığa söylemeye çalışıyoruz. Çok hızlı söylediği bölümü daha beceremedik ama yine de çok eğleniyoruz. Kızım sana ,gelinim asıl sana hesabı "baaak dünyanın heryerinde aynı " deyip şarkıya devam. Ama cadı Derin biz de olan ve şarkıda olmayan bir bölüm ekledi : "Kızım,Ben telefondayken konuşmayın 5 dk bekleyin."  İşte şarkının sözleri mutlaka dinleyin : ) İyi pazarlar

Whatever mama say
You best do it
Whatever mama say
You best do
Whatever mama say
You better listen to your mama

Go wash your face, use some soap
Make your bed, fold your clothes
Clean your plate and chew your food
Don't talk back, don't be rude
Get your shoes off at the door,
Don't track no mud along this floor
Don't forget to take the garbage out
Don't want no excuses anymore

Call your sister, cut the grass
Think you're smart? Not so fast
Take your fingers off the remote control because Mama's watching that
Do the dishes, feed the dog
Put out the cat and praise the Lord
It wouldn't hurt you to go to church any once in awhile, just get going

What my mama say imma gonna do
Mama said that I should settle down with a girl like you
I'm gonna work real hard, it's what I'm gonna do
I'm gonna give you all my lovin' and make you a mama too
Sugar, that's what imma gonna do
I'm gonna make you a mama too

(La la da da da da...)

Whatever mama say
You best do it
Whatever mama say
You best do
Whatever mama say
You better listen to your mama


[ From: http://www.metrolyrics.com/what-mama-say-lyrics-jason-mraz.html ]

I won't lean back in my chair
Will not run down the stairs
And in case of emergency I'll wear some fresh underwear
I'll take the car in, when it's in need of repair
I'm gonna get myself a job but I won't cut my hair

"I beg your pardon?" that's what my mama say
"Boy don't get smart and don't talk to me that way!
Who do you think you are, boy? You better behave"
"I gave you life, child, I can take it away!"

What mama say
Imma gonna do
Mama said I that i should settle down with a girl like you
I'll work real hard, it's what I'm gonna do
I'm gonna give you all my lovin' and make you a mama too

Oh that's what imma gonna do
I'm gonna make you a mama too

Singing la la la la la
(La la da da da da...)
Ah ha ha ha

SInging that's what imma gonna do
I'm gonna make you a mama too
SInging that's what imma gonna do
I'm gonna make you a mama too

Singing la la la la la
(La la da da da da...)

Whatever mama say
You best do it
Whatever mama say
You best do
Whatever mama say
You better listen to your mama

Woo!

14 Ocak 2011 Cuma

BAZI TAVSİYELER....


Uzun zamandır doğru dürüst yazamadım. Biricik bloğumu boşladım. Eyyy sayılı takipcilerim ve eyyy cyber alem so sorry telafi edeceğim söz. Fark ettim ki uzun zamandır tavsiyede bulunmamışım. Yoğunluktan, kendime vakit ayıramıyorum. Yani sergi, konser gibi insani' ve zevkli ihtiyaçlarımı gideremediğimden dolayı o konuda tavsiyem bu sıra malesef yok. Ama kitap okuyabiliyorum neyse ki.
Ben , eleştirmenlerin yorumları ve best seller listeleri çok takip etmese de güncel kitapları okumayı adet haline getirmiş bir okurum. Kimilerine göre enteresan olabilen ilgi alanlarımla ilgili genellikle etrafımda kimselerin okumadığı kitaplar okurum.
Şimdi bence daima el altında durması gereken , ara sıra 1-2 sayfa okunması gereken bir kitap tavsiye edeceğim. Kitap benim için büyülü .Öylesine bir sayfa açtığımda hep bana yardımcı olur günlük sıkıntıma ya cevap verir yada atlatma yolu gösterir. İnsan bir kitaptan daha ne bekleyebilir ki ?
Uzun zamandır elime almamıştım. İlk gözüme çarpan :

ERDEMLİ İNSANLARIN YÜREĞİ DİNGİNLEŞMİŞTİR, OLAYLAR HAKKINDA ACELECİ DAVRANMAZLAR. KÜÇÜK İNSANLAR HENÜZ O DİNGİNLİĞİ YAKALAYAMAMIŞLARDIR, İNSANLARLA DALAŞIR, HERŞEYLE ÇATIŞIRLAR.
Molly'nin yorumu : Mümkün olduğunca Uzak durun o küçük insanlardan. İnsanı yorarlar ve sıkarlar.
Bir favorim de bu :

Adamın biri , o dönemde tutumluluk konusunda titizlenmek gerektiğini söylediğinde (şöyle yanıtladı ) : Çok yersiz."Balık berrak suda yaşamaz " derler. Yosun ve diğer su bitkileri olacak ki , balık gölgesinde saklanarak gelişebilsin.Biraz görmezden , biraz duymazdan gelince hizmetkarlar huzurlu olur.İnsanları idare ederken , bu durumu akılda tutmak gerek.
Yukarıda Tırnak içinde yanıtladı denmesinin sebebi bu kitap bir masterın hayata bakışını ve öğretilerini anlatıyor. Yani yanıtlayan Yamamoto.
Bu kitabın adı : HAGAKURE : SAKLI YAPRAKLAR
Yazar : Tsunetomo Yamamoto İş bankası yayınları.

Yani benim keyif aldığım kitaplardan biri. Hani yukarıda bahs ediyor ya dinginlikten belki size de dinginlik veren yorumlar bulursunuz. Ben okurken çok keyif almıştım. Şu balık hikayesi ise daha önce hiç duymadığım bir örnek ama bence çok doğru hemde bence tüm ilişkiler için geçerli sadece personeli değil insan çocuğunun bile ara sıra gölgede yüzmesine izin vermeli. Ben mesela bu ara cadıya dönüştüm hep berrak suda olsun istiyorum buda kızımı yoruyor farkındayım isyan ediyor. Biraz sular bulansın gölgeli olsun bakalım oda nefes alsın. İyi ki aldım elime de hatırladım. Yoksa ikimiz de yorulacaktık bir de işin kötüsü bizden etkilenen iki kişi daha var evde. Sonuç :  hepimizin ruh sağlığı için biz gölgeye çekilip gelişeceğiz. Love you YAMAMOTO  Thanks....

10 Ocak 2011 Pazartesi

Sanatçı !

Ben Tv da seyredebileceklerimiz ile ilgili konuşunca ukalayım. Bildiğiniz kılım yani , öyle herkesin seyrettiği diziler benim hiiiiç hoşuma gitmez ve hatta zaman kaybı olarak görürüm. Bu yüzdendir ki genelde televizyondan aptal kutusu diye bahs ederim. Bu ukalalığımın altında öyle müthiş bir sinema tv. kültürü falan yatmıyor. Yani İstanbul film festivalini senelerdir hiç bir işi kaçırmadan seyreden, kimsenin adını bile duymadığı yönetmenlerin soğuk, yavaş, sanat sanaaaaat diye bağıran (bana göre iç bayıcı) filmlerin hayranı değilim. Benim fikrim acizane.... Ne diyeyim zevk meselesi işte sevmiyooorummmm şu TV yi hele hele şu dizilerimiziiiiiii. Zaten benim sevipte seyrettiğim diziler kısa sürede raiting düşük diye kaldırılır.
Senelerdir tartışılır şundan bundan oyuncu olur mu? diye. Son kararları olur bal gibi olur. İşte böyle düşünenlere şamar gibi bir cevap olmazzzzz olamıyor anlayın artık. Kandırılıyorsunuz, kazıklanıyorsunuz onlar sadece OYUNCUCUK  olmaya çalışıyor. İşte size bir kaç saniyede, konuşmadan, genelde çok az insanımızın sevebileceği müzikler eşliğinde oyunlar ve oyunculuklar. Bence Sanat bu, Sanatçı bunlar.(Tiyatrodaki Devlet sanatçılarımızı tenzih ederim.) Seyredin kararı siz verin........http://www.nytimes.com/interactive/2010/12/12/magazine/14actors.html#index

YANIT

Kimse sormadı ama ben yine de sözümü tutayım 2010 da "challenge " başlıklı yazımda sorduğum bilmecenin cevabı: Alman.

KAYROPRAKTİK MUCİZESİ

Bu deneyimi paylaşmazsam olmaz. Sakın yanlış anlaşılmasın şahsi hiçbir çıkarım yok , komisyon falan almıyorum yani. Ama gerçek bir mucize. Bir kere benim gibi son ana kadar doktora gitmeyip, gidincede kontrole gitmeyi mutlaka atlayan ve hatta "bizim köyden daha kar kalkmadı ki." diyerek dalga geçen. Verilen ilaçlar genelde kutu bitsin dense de 3- 4 tane alınıpta sorun ortadan kalkınca bırakan laubali' bir hasta yı bile terbiye edebilen bir mucize.
Efendiiiiim başıma gelen olay şöyle gelişti bir 1,5 ay önce bir sabah yataktan kalkarken bel ağrısı beni mahvetti. Hele hele sabah 6:00 da kalkması gereken bir insansanız başınıza gelen bu sancılı hal ne kadar çekilmez olur tahmin edin. Neyse kıvran, kıvran, kıvvraaaannnnnnn haftayı tamamladık ha geçti ha geçecek ama yok geçmiyor. İşi iyice şımarıklığa da vurdum yaşlandıııım diyerek geziyorum. Ama sonunda kardeşimin bir arkadaşı gitmiş enteresan bir şeymiş tam benlikmiş gibi şeyleri duyunca 1- 2 gün daha bekleyip paşa paşa randevumu aldım.
Doktorum benim tabirimle "hastasının gözünün içine bakan ve hastasıyla TÜRKÇE "latince değil" konuşan bir doktor" Yani daha başlamadan ben iyileştim. Sonra belimde ki sorunu anlattım bir film lazım dedi .Hemen aşağıya indik klasik rontgen çekildi. Artık omurgamın tamamı elimde doktoruma çıktım. Enteresan muayene masaları ve taburesi var hepsini istasyon istasyon gezdik. Filmde sorunumu anlattı en sonunda V şeklinde ortası boylu boyunca delik olna masaya yüzü koyun yattım. Doktorum iki elinin sanırım baş parmaklarının kökü diyebileceğim yerleri ile kalçama 2 sn. lik basınç uyguladı kalkabilirsiniz dedi.
Kalktığımda ağrı gitmişti. Başkası anlatsa abartıyor hiç imkan var mı ? Az önce iki büklümdü derim. Ama yooook ben yaşadım. MUCİZE.
Biraz sızınız olabilir bugün çok normal bir de eve gittiğinizde uyku hali olabilir korkmayın oda normal dedi doktorum. Eve gittim öğleden sonra 3 gibi salonda kanepe de ölü gibi uyudum kızım okuldan geldi kapıyı zor açtım uyku devam sonra oğlum geldi kızım onu indi aldı ben hala salonda bir ceset. Sonra 5 gibi dikildim. Sanki hiçbirşey yaşamamışım ne ağrı ne sızı. Bugün tedavim hala sürüyor kalçadaki sorun çözüldü sırtımın ortasında kayma ve boynumdaki düzleşmeyi de tadavi edeceğiz. Bunun sebebi diğerleri benim hayatımı şu anda etkilemese de ileriye yatırım sağlam omurga organların da iyi çalışmasını sağlıyor. Bu da benim en ciddi tedavim oldu. Bırakmadım ve işim bitene kadar da bırakmaya hiiiç niyetim yok.
Sigorta yaptırıyorum kendime, omurgama .
Yani günün özlü sözü mü desem, yazımın anlam ve önemimi desem bilmem ama "Kayropraktik işe çooook yarıyor" haberiniz ola.

5 Ocak 2011 Çarşamba

2011

Yeni yılda koruyucu meleğiniz hep yanınızda olsun. Hep mutlu olun. Bence en güzel dilek bu "mutlu ol"
Yoksa insanın sahip olmayı istediği şeyler saymakla bitmez. Ben geçen sene çok komik bir şekilde tecrübe ettim. Bir meditasyon grubuyla beraberdik seneyi kaparken uçan beyaz balonlara dilekler yazılacak ve  bırakılacaktı. Ben balonuma son ana kadar eklemeler yaparak onu çok komik hale getirdim. Üzerinde yok yoktu. Ama sadece ben değil herkesin ki görülmeye değerdi. Kendimi, ailemi, eşimi dostumu derken neler ekledim neler.  Liste yapmaya başlayınca bitmez. O yüzden en güzeli "mutlu ol" Nasıl olacaksan ol. Seni ne mutlu edecekse o gelsin başına. Hepimizin başına.......

Yeni yıla bir tarif vererek başlıyalım istedim. Benim BAKING tutkum bilinir hele tatlılar beni daha çok cezbeder. Ehhhh doğal olarak vanilya ayrı bir yere sahip benim mutfağımda. Ama şu kabuk yokmu hem bulması zor hem biraz pahalı. Bu yüzden kendi vanilyamızı kendimiz yapalım dedim. İşte reçete :

- 6- 7 çubuk vanilya
- 2 cup votka

Çubukları boylamasına kes çekirdekleri ez hepsini votkanın içine kat. Cam bir kavanozda 2 - 3 hafta beklet.
Ama sık sık kavanozu çalkalamayı unutma. Ne kadar çok vailya kullanırsanız ve ne kadar çok bekletirseniz o kadar çok aromaya sahip olursunuz ki bu da kullanırken kolaylık sağlar. daha az damlatıp çok esans elde etmiş olursunuz. Şimdiden ellerinize sağlık , vanilyanın keyfini çıkarın.