23 Mayıs 2012 Çarşamba

Two ways...........



İki yol var seçim insanın içinde . Artık beyninde mi dersiniz kalbinde mi? her neresindeyse sizde......
Mutlu olmak senin elinde pesimist yada optimist olursun hayatta. İkisinin arasında dengeli normal insansan zaten ne mutlu sana.
Pesimistlere için hayat gerçekten zor olmalı . Hep keder insanın psikolojisini bozduğu gibi fiziksel olarakta rahatsızlıklara yol açıyordur mutlaka. Ama ya optimistler , Onlar .....  Onlarında işi zor aslında iki hal var onlar için geçerli olan.

 Ya bu model olur,
‘Be content with what you have; rejoice in the way things are. When you realize there is nothing lacking, the whole world belongs to you.’ ~ Lao Tzu

 Yada herkes arkalarından " Salak Polyanna" der. Onlarsa yüzünde bir sırıtıkla gezer durur. Gerçekleri kulak arkası ederler sadece.


Biraz savaşçı olmalı , farkında olmalı der Molly. Enjoy your life öyle yada böyle...........


‘He who is contented is rich.’ ~Lao Tzu Katılıyorum sana Lao.
 

22 Mayıs 2012 Salı

Deep blue ........deep deeeeeeppppp blueeee



O gemide bende olsaydım.............
Açık denizler yol alsaydım...................
Vız gelirdi herşey inan bana.............................

Ben havuz sevmesem de, her zaman soğuk deniz aşığı olmuş olsam da ...........bu havuz başka.
Girmiş kadar oluyor insan , uzuuuun uzuuuun bakınca.

Have fun.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Resmi seyrederken erimek .........


Bu fotografa bayıldım adı "melting stream"  sanatçı unknown. Bayıldım ..............Keşke yağlı boya çalışabilsem yada birisi bana yapsa. .............Fırtına var ........Melting var.............var da var.......... Ben de Doğan Paksoy'un resimleri gibi her köşede ayrı bir hikaye gizli hissi yarattı. Baktıkça yeni şeyler keşfediyor insan. Yeni masallar diyeyim. Keyif almanızı umarak paylaşıyorum ENJOY ...........

First be a Women......Fiiiiirst be a woooomeeeennn



Bunu unutmamalı hanımlar. Bize kendimizden başka kimseden fayda yok. Yada düzeltiyorum gerçekten dost, her an yanımda diyebildiğimiz hemcinslerimiz ve çekirdek ailemizden başka.
Tespit doğru ............Tartışmaya açık ama yorumlar severek alınır.................isterseniz paylaşılır.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Yansımalar............



Tumblr da bulduğum bu çalışmaya bayıldım. Ben galiba bu tarz işleri çok seviyorum. Bence Matematik istiyor deneme yanılma istiyor kısaca ciddi bir efor istiyor ve sonuç , kimsenin akıl edemediği bir iş çıkıyor ortaya.
Yine isimsizdi ,  kusura bakmayın adını bilmeden işini paylaşıyorum.

Yansımalar ........ hayatımız gibi değil mi? Bir şeylerin birçok şeylerin yansıması değil mi hayatlarımız?
Okursan öğrenirsin , gezersen öğrenirsin , etrafını incelersen öğrenirsin , öğrenmişsen bilirsin , bilirsen beğenirsin , beğenirsen öğrenmeye asla son vermezsin. Bilmece gibi oldu demeyin "beğendiğiniz şey" hayatınız oluyor yani aklınızı , kalbinizi ve mantığınızı kullanıp bilginizle yoğurmak sizin elinizde. Bu kadar uğraşınca kurduğunuz hayatı tabii ki beğeneceksiniz. Eeeeee bu işlerin tamamı sizin hayatınıza yansıyor onu oluşturuyor.

Ben şimdi hayatımda değişiklikler yaptığım bir döneme giriyorum. Bir haftadır yazmamamın sebebi taşınıyor olmam. Toplanmaya başladım ve ay sonunda taşınmış olacağım. Bir kere en önemlisi iş hayatım molaya girmek zorunda işim İstanbul'un bir ucundaysa taşınacağımız ev taaaaaaaaaaaaaa öbür ucunda. Mutsuzum. Ama toplanıyorum...........  Hayatımdaki bu yeni yansımalara hazırlanıyorum bu arada da hamurumu yoğuruyorum yani mantık , akıl , mantık , Polyanna ,  mantık , Polyanna hepsini eşit miktarlarda karıştırıp yoğuruyorum. Ve  biliyorum herşey benim elimde.
Ben huzuru seçiyorum ve bu yeni düzen bana ve aileme huzur , mutluluk ve bereket getirecek biliyorum. Bunun için elinden geleni yapacağım (gücüm yettiğince).
Sizin anlıyacağınız depresyondan kaçıııp kendimi işe güce verip yeni düzen kurmak için çalışıyorum bu arada yazamayabilirim ama artık bundan böyle daha çok yazacağıma eminim nede olsa evde olacağım : ((
Okunmak , takip edilmek ve yorumlanmak üzere....................

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Kader Mahkumları

Acilen belirtmeliyim ki ben bu tabire karşıyım. "Kader Mahkumu " Türkiye'de tutukluların tamamına "kader mahkumu" deniyor . Bunu sadece halkın sokak jargonun da kullanmıyor yazılı ve görsel basın ve hatta politikacılarımız bile kullanıyor.
Ben bu tabire neden karşıyım : - bu tabir bende insanlar aslında suçsuz da yanlışlıkla yada zorla içeri alınmış hissi veriyor. Öyle değil ki............. Suçlu bulunmuş suçu ispat edilmiş ve cezasını çekmek üzere hapishaneye yollanmış. Düşmemiş yani .......Hapishaneye düşmüş te antipatik bir tabir. Nasıl düştü? Ona düştü denir mi? İllaki kendi insiyatifi dışında oldu hissi yaratmak isteniyorsa Hapishaneye Yollandı desinler.
Gelelim benim çıldırmama sebep olan yeni duyduğum bir TV programına.
Kanal adı vererek hata ediyorsam da şimdiden özür dilerim sadece merak eden olursa bakabilsin diye yazıyorum yoksa amacım reklam falan değil...............
Dün akşam zapping halindeyken ,( malumunuz Tv da doğru dürüst birşey olmadığından) Flash TV de bir program.Folklorik kıyafetli bir hanım türkü söylüyor arkada masada yine folklorik kıyafetli amcalar sanırım çiğ köfte yoğuruyor ............set filmlerden gördüğümüz klasik hapishane,mapushane .......ama bitmedi demir parmaklıklar da var. Evet var, şaka gibi ama  bu setin tamamı insanda sirkte aslanların çıktığı anı anımsatıyor . Ciddi ciddi yarım daire şeklinde tavana kadar demir parmaklık yapmışlar kamerada onun dışında yani seyircilerin oradan çekiyor.Demir parmaklığı görmemek imkansız.
Sanki içeride ki hayatı yansıtıyor ama ohhh içeride şarkı türkü yemek içmek lay lay lom ve üstene üstlük kader mahkumları ya yanlışlıkla düşmüşler..................
Offfffffffff offffffffffffffffffffff nu nasıl bir yaratıcı beyin ürünüdür programın ad daha da yaratıcı "kadere mahkumlar" bu ne offfffffffffff
Sinir oldum paylaşmalıyım dedim. Bence olmuyor yakışmıyor dalga geçer gibi programlar yapıp ve "hadi yaaaa" diye hitab eden sunucuların acayip prim yaptığı bir ülkede yaşayınca bu millet nasıl gelişecek diyor insan. Bence sonuçta halkı okul dışında medyada eğitir. "Ne ekersen onu biçersin" lafımız yalan mı? Ekmeyi öğrensek ve halk bunu istiyor yalanından sıyrılsak çok ileri seviyelere gelebiliriz de bakalım bizler görürmüyüz.............. Offffffffffff canınızı sıktım ama ülkemde olan ve beni sıkan bir şey bu ve paylaşmalıyım dedim. Okunmak ve yorumlanmak üzere.................

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Anneeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee...................



Katılıyorummmmmmm................... % 100 katılıyorum mazoşist ve azize karışımı bir canlı : ANNE
Şimdi Mazoşistlik tartışılır ama ben bugün azizelik ve doğa üstü güçlerinden bahsedeceğim.
Bu bilimsel bir gerçek, paylaşmalıyım. Benim şu küçük operasyon da aldığım narkoz sezeryanlarım hariç ilkti. Kendi kendimin "doktoru" olduğumdan şu teşhisi koydum :
- Doğumdan hemen sonra banyo yapmış ve canavar gibi ayakta dolaşmıştım.Sebebi seni dünyanın en güzel bebeği bekliyor ve kendi canını unutup tek işin tek amacın ve hatta hayata gelme sebebin sanarak onu yedirip, gazını çıkartıp, altını temizleyip, uyumasını sağlamak oluyor.
Bu duygular yaşanırken ve bu iş 3 saatte bir düzenli yapılmaya çalışılır ve arada sadece 10 dk. falan kalırken kendini unutmak doğal olsa gerek. Ağrı halsizlik hiçbiri yok tuuuuuuuuuuuuuuuu .
Ama bu safra kesesi sonrası offfffffff canı hiç kıymetli olmayan beni bile nazlı yaptı 1 haftada ancak toparlandım.
Teşhisimi, (utanmadan ) kontrole gittiğimde doktorumdan onay almak istediğimden anlattım. Sonuç doktorumun yorumu :
- Evet , annelik duygusal açıdan çok farklı şeyler yaşatsa da bedenimiz de çok farklı ve kuvvetli oluyormuş. Zaten öyle olmasa tarlada doğum yapan anne doğumdan hemen sonra işine devam edebilir mi hiç ?
Biz sezeryanla aynı büyüklükte açıp rahime müdahale ederiz hasta 3 ayda zor toparlanır ama sezeryanlı  hasta ertesi sabah kalkmış olur. dedi.
Yani sözün özü ANNE OLMAK ÇOOOOOOK FARKLI. OLMAK İSTEYEN HERKES OLUR İNŞALLAH.
Anneler günü gelmeden paylaşayım dedim :
Eyyyyyyyyyyyy çoluk çocuk annelerinizin kıymetini bilin ......................
Eyyyyyy anneler şımarın şımarabildiğiniz kadar bu pazar sizin.......................

Okunmak üzere : ))

4 Mayıs 2012 Cuma

Safra : (

Çok uzun ara verdim. İstemeden oldu ama telafi ederim. : )
Hikayem kısa ve öz paylaşayım............İki hafta önce sağ tarafımda bir ağrı oldu. Şöyle bıçak saplanıyormuş gibi bir his. Derin nefes alınca yada gülünce " hoooop ben buradayım " diyordu. Ben klasik Türk kızı olarak kendi kendimin doktoru olup teşhis koydum : İki ihtimal var üşüttüm yada gaz. Bu kadar basit yani ciddiye alınacak birşey değil. Ama o inatla artarak devam etti. Öğlen başlayan ağrı akşam 6 gibi dayanılmaz bir hal alıp kendimi acile atmama sebep oldu. Ona bak buna bak derken bende 5 farklı rahatsızlık tespit edip elime ağrı kesici ve antibiyotik verip haftaya ilacını bitir gel diyerek yolladılar.
Açıkçası tatmin olmadım dört gün bekledikten sonra kendi doktoruma gittim o teşhisi koydu: Safra kesesinde taş var ALINMALI.
Sancıdan ve yatmaktan okadar bıkmıştım ki " hemen  hastahaneye bile gidebiliriz , hemen alın " dedim .
Sonuç çarşamba kesin teşhis cuma akşam üzeri ameliyat ve cumartesi öğlen eve çıkış. Bu gün tam bir hafta oldu yarın kontrolüm var. Dört delikten girildi bandajlar ameliyatın ertesi sabah açıldı ve banyo yaptım. Sinir bir his yorgunluk var şöyle tam bir ayaklanamadım halsizim.Neyse ama bugün artık gayet iyiyim oldu da bitti anlıyacağınız.Acizane bir yorumumu paylaşmak isterim : Siz yada herhangibir yakınınız aynı dertten çekiyorsa korkmadan hemen aldırın derim. Tedavisi olmayan ve her zaman tetikleyecek olan bu sancıyı çekmenize değmez ve ilerleyince ciddi sorunlar çıkartabilirmiş bilginize.
Sağlıklı ve mutlu günlerde okunmak üzere................