28 Ocak 2012 Cumartesi

CONCLUSION.............

Son kararlar , son tespitler................. Olur da yolunuz düşerse "for your info"..........

- Ukrayna'da 2 gece kaldım. Bu iki gecede de farklı restoranlardaydım. İkisininde tavanlarında eski haritaların büyütülmüş halleri print edilmiş ve tavanlara yapıştırılmış tı NEDEN ? Bilemiyorum ama entere....
- Bir ırkın erkekleri bu kadar antipatik olabilirken , bu kadar sakil olabilirken , kadınları nasıl böyle oluyorrr?
- Kahvaltıda yedikleri o ağır akşam menüsünü mideleri sabah sabah nasıl kaldırıyor?
-Yaşadıkları evler nasıl oluyor da 30 sene önce terk edilmiş gibi gözükebiliyor?
- Hayatımda gördüğüm en güzel anoraklar kapüşonlu olupta kenarında dünyanın en güzel kürkleri oluyor da bunlar neden İstanbul da olmuyor?
- Nasıl oluyorda bir millet bu kadar zengin olup fakir gözüküyor?
Yani demek istediğim komünizm gideli seneleeeer oldu hala nasıl oluyor da etkisi sürüyor? Yoksa içten içe sürüyor da bizim mi haberimiz yok.
- Gösteriş merakı nasıl bu boyutta oluyor? Örnek otelimin lobbysi ve restoranı 5 yıldız ama oda 3 ü zor alır.
- Kadınlar bu karda bu buzda nasıl o topuklarla yürüyebiliyor?
- Bu kadınlar kaç beden? Hepsi silikon mu? Yoksa soguktan mı?
- Unutmadan son hatırlatmam......Sakın lokal bir şey yemeye kalkmayın. Ben denedim.Varenika .


Bu tavuk kokan ve içinde kesilmiş süt gibi bir peynir olan anladığım kadarıyla hamurunda patates olan bir de üstüne üstlük kremayla servis edilen bir şey. Resmen şeyyyyyy. Açtım ve yanımdan süper avrupalı tabaklar geçiyorduuuuu.
Heee bir de HARASO " HARAŞO " YANİ  İyi demek iyi . Bizim haraşo model örgü neden iyi peki?

For fun , for your info ne diyelim geldik gördük dönüyoruzzzzz.





UKRAINE.............






İş seyahati ve Ukrayna ile tanışmam............
Hemen ilk tespit: Memleket dümmmmmdüz. Ama gerçekten dümdüz. Aklıma ilk önce burada ehliyet sınavlarının mutlaka çok kolay geçiyor olduğu geldi. Düşünsenize yokuşta kaydırma derdi yok.  Utanmadan söyliyeceğim insan kendini şey zannediyor "yahu biraz sıksam kuzey kutbunu görürüm."

İkinci tespit: SOĞUK AMA NASIL SOĞUK - 20 DERECE İLE TANIŞTIM. Pek tavsiye edilesi bir sıcaklık değil adamlar kendilerini votkaya vermekte yerden göğe kadar haklı. Zaten burnum akıyooo diyene hemen biberli votka içsene diyorlar.

Üçüncü tespit: Ben gittiğim yerlerde deli gibi yürürüm. Kendimce oranın yerlisi gibi davranıp, herkesin göremediğini görebileceğimi zannedip yürürüm. Ama burada olmadı yapamadım. Soğuk diye insan göremiyorsunuz. Eeee peki alışveriş merkezi falan yok mu gideyim dedim.....Gidemedim. Yokmuş olan da pek fenaymış. En iyi yer oteliniz zaten insanlar gezmeye oraya geliyor dediler. Ben de söz dinledim ve son günümde akşam üzeri 5 te otele kapandım.
Efendim ayıp olacak ama klasik Türk erkeği aklına da cevap verelim.

Dördüncü tespit: Evet hepsi fıstık ve hepsi frapan ve hepsi acayip topuklu giyiyor.

Benden şimdilik bu kadarrrrrr...........Okunmak ve yorumlanmak üzere.................

23 Ocak 2012 Pazartesi

LIFE..............

Böyle bir mucize vardı..........Onlar bebekken...........Özlemiyor değilim hani ..............





Çok çabuk büyüyorlar çooookkkk...........Bu resimdekiler şimdi biri 10 ama 11 dedirtiyor diğer 6 ama 7 demek istiyor.................







Bazen böyle notlar yazmak istiyorum oraya buraya..................
Hayat geçip gidiyoooooorrrrr...............


Bir tane ...o bir tane.......



O bir tane hep ezilir.................. : )

POINT OF VIEW.............



Paylaşmak istediklerim var. Bu ara işlerimin yoğunluğundan blogumu boşladım. Takipçilerimden özür dilerim. Ama dönüşüm iyi olacak......


Porsche si olanlardan özür dilerim ama firma kendisi yapmış......


19 Ocak 2012 Perşembe

FAULT......Faults.............Kids.............


Dün gece seyrettiğim harika bir film de bu cümleyi işlediler resmen. Çok eski bir film di. Konu ergenlik çağında ki bir çocuk ve onu ASLA anlamayan ailesi ile olan çatışmasıydı. Çocuk sonunda bir ara patlayıp " hatalarımı yüzüme vurmaktan zevk alıyorsun "dedi babasına hem de nefretle.....
Zor bir sanat şu çocuk yetiştirme işi. Keşke bunun da diploması olsay dı diyorum bazen. Giderdik okuluna paşa paşa mezun olurduk ve her zaman ne yapacağımızı bilen asla bir şeylere takılmayan ebeveynler olurduk. Umarım bizimkileri de böyle hissettirmeyiz. Farklı oluruz .......
Şimdi durmadan hatalarını düzeltiyoruz ama bu sadece ileriye yatırım....... Anlayabilmelerini ummaktan ve elimizden geldiğince onlara anlatmaktan başka yapabileceğimiz birşey yok. Zor zanaaattttttt....

Şimdi hiiiç alakası olmayan bir konuya atlıyorum. Aşağıda paylaştığım video bana çok enteresan geldi. Mutlaka deniyeceğim sonucu paylaşırım. Deneyeniniz olursa yorumlarınızı da beklerim tabii....



http://vimeo.com/35150174

18 Ocak 2012 Çarşamba

Heaven is a place on earth....



 Şimddiiiiii, uzun zamandır bir projem var. Chalet kiralamak. Artık araştırmaktan doydum patladım.
Hem de öyle sadece bir yer değil neredeyse Avrupa nın tüm kayak merkezleri. Fiyatlar inanılmaz. Tatlı bir grup yapabilirseniz. Müthiş bir kayak tatili olacağı garanti. Şimdi benim proje burada bir fotograf çektirebilmek üzere değişti. Müthiş bir ev aşık oldum. Neyse gidince bol bol foto çekerim.
Sizlere de tavsiyem ,  artık Uludağ ve Kartalkaya paket turları alıp yüksek meblağlar ödeyene kadar biraz araştırıp buralara kolaylıkla gidilebiliyor unutmayın. Haftalık ski-pass ve kayak kirası € 100- gibi düşünebilirsiniz. Enjoy...............

BELIEVE...........


17 Ocak 2012 Salı

LET IT SNOW..............

İşte bu kadar. Başka birşeye gerek yok. Bunu becerebilen mutlu olur. Şimdi bu da nereden çıktı. Kar dan çıktı kardan. İnsanlar yolda öldü bitti. Ama çocuklar cama yapışıp yağsın yağsın biraz daha diyerek yalvardı. Ben de aynen ............


Positive olmakkkkkk...... Lazım ..........Karlar düşeeerrrr düşer düşerrrrrr............. biz camda beklerrrrrr.... Ama yok ben hainlik yaptım çocukları okula yolladım. Okul bomboşmuş. Dönüşlerinde umarım kar olmaz da rahat dönerler. Ben şimdi enerji yolluyorum kimse korkmasın bu akşam herkes evine kolay dönecek.

15 Ocak 2012 Pazar

Einstein....Aydın Boysan ..........Ben........

Bu üç kişiyi aynı cümlede kullanmak hoşuma gitti. Ne haddime ama hoşuma gitti. Hem zaten blog benim değil mi? İstediğim kişiyle yanyana anarım kendimi. Einstein'ın filozof yönü beni hep etkilemiştir. Aydın Boysan'a ise hayranlığım tartışılamaz. Onu çok seviyorum. İdol o dur bence. İş hayatında doyum..... Sanata doyum ......Seyahatlere doyum.............Yazarlık............Geç başlayıp onlarca kitap yazabilmek ve onların satmasını sağlayabilmek...........Pasaj yemeklerin de insanı keşke bende o masa da bir kerecik oturabilsem hissi uyandırabilmek.........Eeee dostluğu, dostlukları............. Daha ne olsun. O nun da hayata dair özlü sözleri ben de genelde bunu unutmayayım  ve  harika bir noktaya parmak basmış dedirtir. Şimdi bu iki insanın pek te öne çıkmamış iki cümlesini paylaşacağım sizlerle :




"Tanrı insanlara dağıttığı nimetlerde acımasız davranıyor. Bana verdiği katırın inatçılığı.... Biraz da keskin koku alma duygusu.......Başka hiçbirşey değil."                              Einstein.

Gerçek büyük insanlar ağızlarına sığmayan büyük laflar etme hevesine hiç girmiyorlar.             Aydın Boysan.

Tartışılabilecek bir deha mı? Einstein ........Bilim adamlığının yanı sıra keman virtiözü ama bu özelliğini hiç öne çıkarmamış ve sadece eşine dostuna çalarmış. Kendini nasıl da mütevazi bir şekilde anlatmış. Bu gün kime sorsanız " Tanrı sana nimet dağıtırken nasıl davranmış ? " diye. Alacağınız cevapların çoğu doyumsuz insanların lafı olarak hep eksikliklerinden başlar. Para vermemiş, şans vermemiş.......... Sanki akılı çok vermişte bu yargıya varabiliyorsun diyemezsiniz.Sen bunları elde etmek için ne kadar çalıştın deseniz o size , çalışmadan elde etmiş yada doğumundan itibaren extra zengin insanları anlatmaya başlar.



Bu işin halk kısmı. Aynı soruyu sanatçılarımıza sorarsak ta genel de "bana bu gırtlağı vermiş " gibi arabesk sözler duyabiliriz.Aydın Boysan ne güzel söylemiş " ağızlarına sığmayan laflar " diye. İşte geneli bu koca lafları geveler durur.
Eeeeeeeee ukala sen ne dersin? Diye soran olur sa.........
"Tanrı bana nimetlerini dağıtırken bonkör davranmış derim. İyi bir aileye sahip olarak dünyaya gelmek herkesin başına gelebilecek bir şey değil. Sonra peygamber sabrı dediklerinden vermiş ki bu da günümüzde çooook işime yarıyor. En azından 21.yüzyıl insanı olup z..ax gibi haplar kullanmıyorum.Huzur vermiş huzur ....Hani şu çoğu insanın yakalayabilmek için dağ tepe dolaştığı , uğruna deliler gibi para harcayıp ta tam buldum galiba dediğinde , evine döner dönmez aslında bulamamış olduğunu anladığı. İşte ben onunla yaratılmışım..........Çoluk çocuk aşk para sağlık..............liste uzar gider. Bonkör davranmış bana bonkör." Size nasıl davranmış ? İsyan eden var sa neye ediyor ?

"Peace is when time doesnt matter as it passes by.." Demiş sanatçı............Yalan mı?

12 Ocak 2012 Perşembe

Share joy......

Bayıldım ben buna. Thats me.............

Bu heykele de bayıldım ama yine klasik olarak sanatçının adını kaydetmemişim. Kusura bakmayın. Ama önemli olan güzellikleri paylaşmak değil mi? Nasıl bir " imagination " işte sanatçı dedirtiyor insana.

Chris Cleave

Bir Kitap tavsiye edeceğim. Yazarın daha önce hiç kitabını okumamışsanız eğer tanışmanızda fayda var derim.
Eğer bir yazar büyük gazetelerin eleştirmenlerinden tam not alıp bir de okunmalı listesine ekleniyorsa, ben kaçırmamakta fayda var derim. CHRIS CLEAVE " Küçük Arı " beni etkileyen bir kitaptı. Ukalalık yaparak bestseller olmuş şöööle hafif bir kitap alayım diyerek plaj kitabı olarak almıştım ve sonunda kendimi neredeyse plajda ağlarken bulacaktım. Kitapta mülteci kamp hikayesi anlatılıyor. Hani şu müthiş ve adil İngilizler var ya işte onların adaleti. Hikaye çok etkileyici. Okunmalı bir kitap.




Şimdi yazarın " Kundakçı " adlı kitabından bahsedeyim.
Newyorker : " Çarpıcı "
The Economist : " Büyüleyici "
Ve daha niceleri bu ve benzeri yorum yapıyorsa güvenin derim. Ben başladım bitirmedim ama etkileneceğimden eminim.
Kitabın arka kapak sayfasından alıntı ise şöyle diyor : Aptal değilsiniz. Kusursuz anne diye birşey olmadığını biliyorsunuz.Diğer pek çok kitap size olduğunu söyleyecektir ama bu kitap size yalan söylemeyecek.
Şimdi bir kere eğer yazarın hayranı değilseniz ve anneyseniz hemen alırsınız bence. Yazar hani şu elimden bırakamadım dedirten kitaplar var ya işte öyle yazıyor benden söylemesi. Amazon dan arayınca bir kitabına daha rastladım ben okumadım ama adı : " Incendiary " teröristler fidye ............ o da enteresan olsa gerek.
Kundakçı Pegasus yayınlarından mart 2011 de çıkmış. Ben sanırım Martta aldım ve ancak sıra geldi .
Tavsiye ederim yazarla tanışın. Ve kitaplarının keyfini çıkartın.

İnsanlar- Hayvanlar

Tanıyanınız var mı ?


Ya bunu ? 1961 desem " Breakfast in Tiffany's" desem?

Ve güncel bir şarkıcı hanım desem? Yani ne demeli insanlar mı hayvanda geliyor , gelmiyor mu? Yoksa sanatçı sınır tanımıyor ve bu ne biçim bir hayal gücü mü? Enjoy....



10 Ocak 2012 Salı

KİTAP, Book , Libro, Livre , Buch...............



Böyle bir kitabım olsa................... Geçmişim için ciltler lazım. Ama gelecek..............Gelecek için sadece incecik bir broşür olacak...............For your info................... Tavsiye ederim 2012 kararlarımdan biri daha ..................Tez uygulana.....................

Yatak döşek..............yatmak...........

Bütün hastalar acil şifa bulsun. ..................Düşmanımı yatırmasın................... Yatmak kadar zor olan bir şey yok. Yatmaktan keyif alanları anlamam. Hani şu bulunduğu kanepenin şeklini anında alan ve hatta utanmadan üzerine birşey (battaniye, kazak ne bulursa hemen ...)çeken uyumaya meğilli diyelim tiplerden bahsediyorum.
Biraz ayıp kaçacak ama kusuruma bakmasınlar, ben genelde insanları bazı hayvanlara benzetirim hehhh işte bunlarda manda lardan geliyor olsa gerek. Manda gibi yatmak diye bir tabiri olan millet..... ehh bakıldığında yatmayı seven , resmi tatili en çok olan en zengin olmasa da............ yada gel bi oturalım diye tabiri de olan millet yatar tabii ne yapacak. Yatmasa da gel bi oturalım diyen de ayağını altına alıp oturur ...................


Neyseeeee bana ne yatan yatsın ama ben sevmiyorum sırf bu yüzden şu 1.5 gün zor geçti. Kalkmaya halin yok ama evde bir rahatlık ...........ev uçmuş neyse acısını çıkarttım kalkar kalkmaz.
Ama yatmanın iyi yanı , gündüz çok uyuduğumdan gece oturdum ve tekrar..........
SEX & THE CITY 2 yi seyrettim. Özlemişim , keşke devamını çekiyor olsalardı.... yada 3. film gelse bari. Ben o diziye bayılırdım hiç kaçırmazdım. Bu filmde de kız kıza seyahatleri var neyse ki biz de yaptık ABU DHABI değil ama Roma' da çok iyiydi. Her sene yapmak niyetimiz. Bakalım bu sene neresi olacak............... Özledim kızlar.......
Kim ne derse desin ve hatta koca köylüler kızsa da , beyler alınsa da bir gerçek var ortada KIZ KIZA tatilin hali bir başka oluyor. Bir kere damacana ile içip gülme krizinden çıkamıyorsun , bundan daha iyi relax, detox, botox olur mu ? Darısı tüm isteyenlerin başına. Unutmadan tavsiyeler alınır..... hani şu bizim 2012 seyahati için....

FLU, VIRUS, GERM.............WHATEVER...........

Adına ne derseniz deyin, yok bu yeni çıkmış meta , kata , kuta her ne .......... ise beni, ailemi kırdı geçirdi neyse ki max 3 gün sürdü. Şaka gibi , geçen hafta oğlumun okulundan aradılar ateşi var gelin alın diye. Ateş ve baş ağrısı. Zavallım : - Anneeeee bu baş ağrısı ne kötü bir şeymiş diye ağladı. Ateş 39 dereceleri gördü. Ama cumartesi ayaklandı yani yataktan çıktı ama hep evde dinlendi. Cuma akşamüstü onu ziyarete gelen annem evine gidince ateş ve boğaz ağrısı ve pek tabii baş ağrısı...... Astımı var önlem almalı dedim cumartesi sabah ona gittim ilaçlarını verdim çıktıııımmmmm
Cumartesi öğlen ne oluyor bana dedim 12.30 da üşüme başladı....13:00 de kendimi yatağa attım ateş 40 derece............ Bir hastalık nasıl bu kadar çabuk kendini gösterir. Geliyorum demeden nasıl bu kadar yataklara düşürür anlamadım.
Sonuç yattık kalktık bitti ama benden söylemesi bu ara bana birşey olmaz demeyin ve en ufak hastalığı olana bile mecbur değilseniz yaklaşmayın. Bize okuldan geldi annem bize gelmeseydi hastalanmayacaktı....
Hatırlatmakta fayda var, ben çektim siz çekmeyin........... : )

6 Ocak 2012 Cuma

Ne yapmalı, Nereye kaçmalı............



Böyle bir sahilde olmalı....... Yani İstanbul soğuk, karanlık kış işte. Bir de üzerine başka sıkıntılar eklenince
(-sıkıntı deyip ayıp etmiyeyim ama bana göre sıkıntı işte) HİÇ ÇEKİLMEZ OLUYOR. Şeytan ahhh o şeytan yok mu durup durup al başını çek git diyor. Bu veranda da olsam , fondan keyifli bir müzik çalsa , elimde şarabım öbür elimde ise kitabım olsa.........







Maviyi sevmeli............ İnsan nasıl sevmez ki maviyi anlamam. Benim favorim , vazgeçilmezim. Şimdi şu masal gibi anlattığım ev var ya işte o mavi dolu olmalı , huzur dolu olmalı.




Akşam sa böyle bir yemek yemeli.............. Yine fonda müthiş bir müzik olmalı , tatlı bir sohbet ve bol bol kahkaha.................







Böyle küçücük detaylarla evi zenginleştirmeli. İnsan nereye bakarsa baksın şaşırmalı......... Takdir etmeli....Ne güzel fikir demeli.........





İnsan aslında sadece sevmeli, sevmeli.............Ne yapıyorsa , nereye gidiyorsa sadece sevmeli............

5 Ocak 2012 Perşembe

Oldies..............

Sayfamın arka planında ki resmi yeni değiştirdim. Çocukluğumdan aşık olduğum bir oyuncak. Eşşek kadar olduğumda bile birilerinin elinde görünce oynamak isterdim. En güzel telefondur kendileri.
Ben bu aralar oldies but goldies hissettiğimden bir değişiklik yapmak istedim. Sizlerin de böyle unutamadığı aşık olduğu oyuncakları paylaşmanızı istesem. Kimbilir unuttuğumuz neler çıkar. Hadi......Share & Enjoy........

4 Ocak 2012 Çarşamba

TURKS...............


Öyle bir imparatorluk kurmuşuz ki gitmediğimiz yer kalmamış. Dünyanın dört bir yanı tanımış bilmiş. Kimi halk duacımız olmuş, kimi ölesiye korkmuş ve barbar Türk demiş. Ama bazılarıysa "Quelle" alaka dedirtecek şekilde bizi anar. 
Mesela : " Türk gibi sigara içmek " sanki başka içen millet yok.
Yaadaaaaa




Şu çirkin kaktüs orada yetiştiği için Turk kafasına benzediği için adalarının adını " TURKS AND CAICOS " koymuşlar. Caicos ta bugün bile kayıklarına verdikleri ad. Hatta bir rivayete göre Piri Reis oralara kadar gitmiş kayıların dizaynını miras bırakmış ve bu deniz aracının adı o günden bu güne Kayıkos kayık Caicos olarak kalmış.





Bir de milli içkileri var ki :



Nasıl şanlı bir tarih yahu ...............Ki bir halkı o kadar etkilemiş ve memleketlerinin adını bizden esinlenerek vermiş. Vay Vay vaaaayyyyyy............ Günümüzde keşke sadece başarılarımız ve yükselişimizle anılsak.

Güncel bir olay hakkında yorum apmak istiyorum Demii Mooreeeeee tatlı güzel kadın. Yakışıklı ilk koca , extra tatlı ikinci çıtır koca. Seneler sürdü gıpta ile izlendi ama pat diye olan oldu bu kadın bile aldatıldı.
Basın açıklaması falan yapmadı hani bizimkiler hemen çıkıp " efendim bilmem ne bey ile aramızda hiç bir bağ kalmamıştır mahkemeye intikal etmiş bir durum olduğu için fazla yorum yapamıyacağım ..... ne dediniz ne demişşşşş onun ağzını caaart diye yırtarım , beni konuşturmasın zararlı çıkarrrrrrrr........"  demedi. Hatta extra sessiz kaldı , üzüntüden deli gibi zayıfladı , yakınları sağlığından şüphelenmeye başladı.
VEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE öc alma zamanı geldiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii

Başını oradaaaan oraya vur sen Ashton eee mi...... Sessiz kalma hakkını kullandı ve bomba gibi döndü. Ben şimdi ilk sevgilisi kim olacak merakla bekliyorum.......................












Zsa Zsa Zuuuu..............


2012 kararları bitmek tükenmek bilmiyor. Sanki ne olacaksa............Temiz sayfaya başlamak yada ilkokulda yeni deftere başlamak gibi işte . O ilk sayfaları hep en güzel yazımızla yazar bir de kenar süsü ( Öyle bir eğlencemiz vardı biz yaşlıların - ama ne keyifti. Kuru boyayla boyamamıza da izin vardı ...) ile süsler ama sonralar da ise yazıyı okumak bile zorlaşırdı. İşte tam o hesap oluyor bu yılbaşı " must do " listeleri. Ama önce " CLEAR YOUR HEAD "  o zaten gerçekten clear olabildi mi gerisi geliiiiiiiirrrrrrrrrrrrrr........................ Yani diyeceğim şu ki 2012 clear olsun ...........








Pray for allllllllllllllllllllll........................ Bu resme bayılıyorum, bu benim 2012 olmasa da ölmeden önce mutlaka MUST DO listemde var zaten. Tibet , Bhutan ............... gidilecek ve bayrak asılacak.

Umarım dilek dilemek için çok geç bir yaşa gelmeden giderim bu arada...........



Ben de böyle dolduracağım hepimiz için hiç korkmayın............ :)

3 Ocak 2012 Salı

2012 .....2013.....2043................................



İlk " kompiter " buymuş. Bugün teknolojinin ulaştığı noktaya bakılırsa insanoğlu hadi diyelim 100 yıl yani şu son yüzyılda coşmuş. Arap atı gibi sonradan açılmış. Elektrik ile tanışana kadar binlerce yıl herşey hep aynı yaşanmış. Dünyanın neresinde olursa olsun insanlar aynı şeyleri paylaşmış. Hep zorluk çekmişler diyen de var , yok keşke biz de halaaaaa öyle yaşasaydık diyen de. Sonuç insanoğlu nankör elde ettiklerinin kıymetini bilmez ve hep olmayanı ister.

Bu gelişme nereye kadar. Hayal gücünüzün sınırlarını zorlasanız ve 100 sene değil sadece 30 sene sonrayı hayal ederseniz neler çıkıyor? Korkutucu değil mi? Gelişim bu hızla devam ederse, bazen çocuklarımın üniversitede  tercih edecekleri bölüm henüz kurulmamış olabilir diyorum.
Bu durum bana dert mi? olmuş diyecek olursanız. Evet biraz .....Yılbaşı tatilinde elinde elektronik oyuncaklarla dolaşan çocuklar benim sinirimi bozdu ve her gördüğüm asosyal ama teknolojik çocuk bozuyorrrrrr. Oğlum henüz değil ama kızımı kısıtlamasam 24 saat öyle yaşayabilir bile.


Ama bu konuda gestaponun önde gideniyim. En büyük kozum şimdilik tabii....
Bazı durumlarda ise şaşırıp kalıyorum. Yaşlanıyormuyum ne? Hele Derin bana "ayyyy Anne bir dakika müsade etsen de ben hemen yapsam " falan demiyor mu? Bammmmmmm ..işte yaşlanıyorsuuun la lal la la laaaa laaaaaa................                                                                           Hadi bakalım daha neler göreceğiz..................Sağlıklı ve mutlu olalım da ne olursa olsun ..........

1 Ocak 2012 Pazar

Hoşgeldin ....2012.............



Ehhh hadi hayırlısı bakalım. Geldi geliyor derken işte 01.01.2012 .............İlk olarak 2012 yazdıımmmmm.

Hayatımızın bu bölümü çok güzel geçsin. Hani şu felaket haberlerine inat 2012 o kadar güzel geçsin ki.... Hep gülelim hep mutlu olalım felaketlerden afetlerden uzak kalalım. Ama hep hep ama hep beraber......