30 Nisan 2011 Cumartesi

Gonna flllllyyyyyyyyyyyyyy awaaaaayyyyyyyyy.........

Biraz yoğunum, blogumu pas geçtim sorry.Ama inanın toparlanır toparlanmaz çalışacağım.Şu anda aklım 35 karış havada . Artık öyle herşeye yetişemez oldum.Yok yanlış oldu, yetişiyorum da stress oluyorum. Ufak bir mola vereceğim haftaya. Sonra bombardımana başlarım. Hemde yeni yepyeni fikirlerimle......

24 Nisan 2011 Pazar

Philadelphia Airporta gidecek olanlara müjde : 

Gezinirken rastladığım bir heber evet heber bu ..... Olurda şimdilik yolunuz düşer ve transit yolcu olarak uzun bir süre beklemek zorunda kalırsanız Philedelphia lılar sizleri düşünerek hoş bir proje yapmış. Havaalanının içinde gayet rahat özel dinlenme odaları yapmış. Kiraya veriyor. Adı bile sevimli "Minute suites " Dinlenmeye ihtiyacınız var ama otele ayıracak vakit yok. Ve şöyle rahatlamak istiyorsunuz . İşte çözüm , geç bile geldi darısı tüm alanların başına diyelim. Hem de öyle japonlarun kapsulu gibi falan değil rahat yatak, temiz çarşaf, kanepe. Bunların hepsi sadece saati : $ 30 - sonraki 15 er dakikalar içinse $ 7.5 - charge ediyorlar.



Az paraya keyif buna denir. Bütün alanların ihtiyacı var bence yeni bir kapı. Acaba bizim alanlar ilgilenir mi?
Her zaman üzülmüşümdür şu koltuklarda uyuyan insanlara ne diyelim darısı başımıza.


21 Nisan 2011 Perşembe

 http://vimeo.com/ikepod/hourglass    
Bana bu lazım. Tanıyanlarınız bilir , cam içimde uktedir ama ölmedik ya mutlaka bir ara çalışacağım.
Başka bir aşk bizim aramızda olan. Kardeşi seramikle başladım zamanı gelince ona da terfi edeceğim. Bu paylaştığım video da cam adeta konuşuyor. Çekim güzel , müzik güzel. Ortaya çıkan çoook güzel. Kum saatlerine de nedense çocukluktan beri hayranımdır. Eğer sorarsanız sen de var mı ? Yok bu güne kadar güzelini bulup alamadım. Ama olurda içinizden biri bana hediye almak ister  : işte budur.

The Way I Feel.............

İşte budur , uzun zamandır sakladığım sırrım bu. Bu resim gerçekten uzun zamandır bende , paylaşacağım günü bekliyordu. Ben çok sevdim. Neden mi? Ben şimdi kendimi bu yumurtaların sahibi gibi hissediyorum. Hepsini sabırla taşıyorum gittiğim heryere ..........

19 Nisan 2011 Salı

U GOTTA UNDERSTAND..........

Karşımızdakini anlarsak yada anlamaya çalışırsak hayat ne kadar kolaylaşacak, çoğumuzun haberi yok. Sen ukalalık yapma sanki sen yapabiliyor musun ? derseniz işte cevabım : EVVVEEETTTTTT....
Beni bilen bilir ben küçük budha yım zaten. Çok zaman önce savaşmayı bıraktım. İnsanları anlamaya çalışıyorum. Çokta iyi geliyor bana.Heee hepsini anlıyabiliyor muyum ? anlayışla karşılıyabiliyor muyum ? her zaman ?  III ıhhhh no. O anlayamadıklarımı da kolayını buldum bırakıyorum dağınık kalıyorlar. Bana ne ? diyorum kendi kendime.
Yaptıkları hiç birşey ama gerçekten hiiiç birşey beni ilgilendirmiyor. Bana zarar veremiyorlar, incitemiyorlar. İçimden diyorum ki : Yahu bunu bu güne kadar yada bu yaşına kadar hiç kimse adam edememiş ben mi edeceğim. Anlıyacağınız hiiiç kendimi kasıpta şunu diyeyim bunu diyeyim anlasın hatasını yaptığı terbiyesizliği bilsin demiyorum. Neden mi? BEN ONA SADECE O KADAR DEĞER VERİYORUM DA ONDAN..
Ama bir de işin öbür tarafı var tabii ki. Her zaman bu kadar vurdum duymaz değilim. Yukarıda anlattığım duygular hayatımda çok az sayıda insana hissettiğim duygular. Ama ben insanları seviyorum empati yapmayı da çoook iyi beceriyorum. Hayatta bana çok faydası oldu. Hepinize tavsiye ederken bir de destek kuvvet paylaşıyorum. Keyifle ve düşünerek izleyin derim.

Ps: Amerikalılara bazen gıpta ediyorum.Bu gibi hallerde. Düşünsenize devlet politikasını bu kadar dürüst ve bir o kadar da sert bir dille yerden yere vurabilmek. Hem de hiç cezalandırılmadan.... Yetmezmiş gibi konuşmayı milyonlara yaymak......

Sam Richards: A radical experiment in empathy | Video on TED.com

Sam Richards: A radical experiment in empathy | Video on TED.com

15 Nisan 2011 Cuma

Zorlama olmuyoooorrrrr.

Bazı şeyler var hayatta zorlama olmuyor. Dayatma olmuyor. O insanın doğasına aykırı olduğu için abes duruyor. Bu resimde ki zavallı Afrika'lı amca gibi ..... Sanki gözleri "bana ne ... sizin noelinizden...."  diyor.
Olsun gelmiş memlekete bir kere alalım takalım demiş herhalde. Bu bana bizim memleketteki bazı sahneleri hatırlattı. Mesela 140 cm boyunda 40 kilo , deli gibi makyajlı ve kokoş teyzelerin şööööleeee en hayvani ve en pahalısından jeepler kullanması, 150 kilo 155 cm boy , bıyık mıyık almış gitmiş hafif aksan ama altta sörfçü şortu hani haşema gibi durur ama olsun markası gayet trendy birşey dir. Ya da kuaför kafalı teyze EŞOFMAN larını çeker şöööleeeee altına strasss taşlı lastik pabuç giyer eee tabii o da marka veee bomba elinde kokoş bir çanta olur , anlıyamazsın teyze nereye gider nereden gelirrrr....
Ama bazı şeyler vardır ki onlar da o insanın doğasına gayet yakışır , yani hiç abes kalmaz mesela mı ?
Dubai'de bu olur hiçte şaşırmam.......................

14 Nisan 2011 Perşembe

Köprüler............

Güzel köprüleriyle meşhur İtalyanlarla ortak deyimlerimiz varmış hemde köprülerle ilgili. Aynı anlamda kullanmamız nasıl bir tesadüf. İlk kim kimin tabirini çaldı bilemiyorum ama tam Sunay Akın lık hikaye. Ona danışıp cevabı bulabiliriz belki. Neyse ben sebebini bilmesem de paylaşmak istedim bu hoş tesadüfü.

- Ne é passata di acqua sotto i ponti . * Köprünün altından ne sulaaaaaarrrr geçti.
- Finire a vivere sotto un ponte . ** Sonunda köprü altına düştüüüüü.

Ama onların kullandığı ve biz de olmayan hoş bir tabirleri var. FARE İ PONTİ D'ORO. Altından köprü yapmak.
- Ki manası : İşleri olabildiğince kolay halletmek , becermek . Bu sanırım zenginlikten türetmiş yahu altından köprü yapmak kolay olur mu?    Ama demek ki İtalyanlar için o da çok kolay. Yada aslında demek istedikleri bizim köprülerin hepsi o kadar şahane ki sanki seyreden köprülerimizin  altından yapıldığını  zanneder. Öyle yada böyle sebebi her ne ise hoşuma gitti fonetiği güzel bir kere : FARE İ PONTİ D'ORO.
Kırk kere söylerim ben hiç merak etmeyin, gerçek olur . Hepimiz için hayatta herşey Köprüleri altından yapmak kadar kolay olsun. yeter ki köprü altına düşmeyelim : ))

Yeter ki uyumayalım güzelliklerin kıymetini bilelim..................

* A lot of water has gone under the bridge.
** End up living under a bridge.

8 Nisan 2011 Cuma

NUT JAPS...............

Artık ne yapacaklarını şaşırdılar ama yoook az kaldı tüm bu teknolojik ürünler çok kısa zamanda chip haline gelecek. Her işimizi görebilen bir chip olacak hatta komutlarımızı düşünce gücümüzle beyin dalgalarımızdan algılayıp çalışacak. Fena mı olur yani chip ufak bir cerrahi müdahale ile kulak arkasına monte edilmiş ve içinden geçiriyorsun......... evin şöminesi yansın pıt yanıyor, ışıklar açılsın çıt açılıyor.
AAaaa alarmı kurmuşmuydum ? Çaydanlığın altını söndürmüşmüydüm ? yok artık içinden geçir kontrol etsin.
Bu çılgın Japonlar o günleri yaklaştırmak için hızla çalışıyorlar hemde onları hiçbir afet yavaşlatamıyor. Şuna bakarmısınız ne komik.

http://www.geekstuff4u.com/name-cam.html

Klasikçiyim diyenleri de düşünmüşler.

http://www.geekstuff4u.com/chobi-cam-classic.html

Komik işte satışları nasıl gidiyor bilmem ama yapmışlar işte. Eminim fotograf kalitesi de gayet tatmin edicidir.

Bir foto paylaşmazsam rahat edemiyorum. Yaratıcı İtalyan'ların çalışması ve bence  çok sevimli ama bizim millete de çok uyar hani.....Sanki konuşuyor " Engel tanımam abi..." diyor.

Have fun.........

5 Nisan 2011 Salı


Kedileri sevmem eeee onlarda beni sevmez. Bir arkadaşım bir kediye bakardı. Ben onlara gidince dışarıdan " sen bir git bak bu evin asıl sahibi benim" bakışı atardı. Ben evlerinden çıkınca ise resmen gülücük olurdu yüzünde. Yani aramızda bir elektrik var herşey karşılıklı. Bu yüzden kendimi kediye benzetmem abes olacak ama bu yukarıda gördüğünüz kedi tam beni anlatıyor. Öyle delirmek üzereyim, aynı onun gibi bakıyorum "mahkeme kararıyla bla bla yazısı ile karşılaşınca. Artık DNS ayarı değiştirmekten bozulacak şu alet diye korkuyorum. Neyse umarım atlatırız bu da geçer....ama resim sevimli değil mi? Sanırım oda pek sevmediği birisine bakıyor....
Bu da nereden çıktı demeyin. Bazen böyle alakasız işler beni çok etkileyebiliyor ben de şaşırmıyor değilim yani ama..... Enteresan bir tipim ne diiiim. Şimdi bu tabela kimilerine bir şey ifade etmez iken beni çoook uzaklara yolladı.
Hayatta yapmak istediklerimizi ertelememeliyiz. Ne zaman başımıza neler gelir haberimiz yok. Uzak planlar yapmak yerine ufak ufak gerçekleştirmeye başlamalıyız. Bunu kendi ruh sağlığımız için yapmalıyız. Başkaları için yaşarken kendimizi unutup hayatımızın sonuna doğru geldiğimizde ise "keşke" dememek için yapmalıyız. Bence insanoğlunun en büyük pişmanlığı ölüm döşeğindeyken keşke demesidir. Daha fenası olabilir mi ? Bu ne demek hayat boşa aktı, geçti ve bittiiii.........
Bu duruma düşmemek sadece bizim elimizde. Bu öyle ikinci yada üçüncü şahısların söylemesi,dayatması yada bıkmadan hatırlatmasıyla olabilecek birşey değil. Karar vermek yeter. İş bitti sayılır. Zaten karar veren insan yolun 3/4 ünü geçmiştir bana göre. EEEEEEEEEE eğer bir işaret bekliyorum derseniz zor o çok zor.Niyetiniz yok zaten demektir. İşareti gerçekten bekliyorsanız etrafınızda ki herşey sizin işaretiniz olur. Ama yok işaret bekliyorum deyip hayata ruhunuzu kapatırsanız robot olur çıkar o işareti asla göremeden ve dolayısıyla hayallerine yaklaşamadan göçüp giden bir ot olursunuz. Evet ağır gelmiş olabilir ama bence insan mutlaka müthiş eserler bırakıp anılmasa da olur sadece kendi için birşeyler yapmış olması mutlu olması ve kendi hayatını istediği gibi yaşaması yeterlidir. Bu paylaştığım fotografta dediği gibi etrafınıza bakın işte o işaret çoktaaaan gelmiş hadi........