17 Eylül 2013 Salı

Çocuklar ve Biz

Okullar açıldııııı Çocuklara ve tüm çocuklu annelere hayırlı olsun diyorum. Bu sene hepsi için çok mutlu ve başarılı geçsin. Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz sonuçta....
Ebeveynler olarak kendi hırslarımızı onların üzerinde denemeyelim. Kendi eksikliğimizi unutup, onların daima 100 alan, keman çalan , basket oynayan, drama dersleri alan kısaca oradan oraya koşan arkadaşlarının doğumgünlerine bile katılamayan çocuklar olmasına engel olalım. Malesef etrafım bu gibi çocuklarla dolu. Yeni modamıdır nedir bilmem. Ama (sözüm ona kaliteli vakit geçiren -) ebeveyn hiçbirşeyden eksik kalmayan ve hepsini en iyi kendi çocuğunun yaptığını yada yapması gerektiğini savunan kişi oldu.


Bunlar pedagoglar tarafından da yanlış olduğu söylenen haller. Yani bırakın çocukluklarını yaşasınlar. Çok sevdiğim Psikolog Doğan Cüceloğlu ' nun sayfasında paylaştığı bir yazısından alıntı yapacağım. Farkında olmadan en sakin insandır dediklerimizin bile çocuklarına karşı arasıra nasıl canavara dönüşüyor onu irdelemiş. Yazısında diyor ki :

" Bir başka kadın çocuğun üstünün kirlenmesini istemediği için sürekli onu toprak, kum ve çimenden uzak tutmaya çalışıyor. Ve bu arada sürekli söyleniyor. Mutsuz bir kadın.
Bu arada bir büyüğün çocuğun eline vurmasından kaynaklanan şap, şap, şap sesleri duyuyorum ve bunu acıyla ağlayan bir çocuk sesi takip ediyor. Baktığımda öfkeli bir baba görüyorum. Konuşmak, anlatmak yok. Köpek hırlamasına benzer bir sesle, öfkeyle, bir daha yapmaması gereken bir şeyi tembihliyor."

Çocuğunun kirlenmesini düşünen mutsuz kadın beni çok etkiledi. Evet bence de gereksiz yere çocuğunu azarlayan aslında sadece istemeden de olsa kendi mutsuzluğunu dışa vuruyor sadece. Kendim de şahidim ne zaman ben gergin olayım ve etrafıma sinirli bir elektrik yayayım işte o zaman bebekliklerinden beri benim çocuklarım da geriliyor. Ben huzurluysam onlar da huzurlu .
 Ps: ergenlik hariç : )))

Öfkeli baba diyor işte o baba bazen bizim evde oluyor. İşte mi gerilmiş başka bir derdi mi var bizim baba kükrüyor yerli yersiz. Acı ama gerçek.
 Devam ediyor :

" Bu çevrede büyüyen bir çocuğun hayvanlara duyarsız, empati yoksunu, kendini güçsüz hisseden, doğadan kopuk, güçlüden korkan, zayıfı umursamaz ya da ezen, soğuk, bıkkın, küskün ve öfkeli bir insan olarak yetişmesine hayret etmiyorum.

Lütfen unutmayalım: Öfkenin olduğu yerde anlayış, anlayışın olduğu yerde öfke gelişemez. "

Ebeveynlik sanat. Çocuk yetiştirmek ise dünyanın en zor işi. Bunu asla unutmayalım. Huzurlu ve mutlu çocuklar yetiştirelim.Anlayışlı, dinlemeyi bilen sağlıklı çocuklar olsun hepsi.

Ps: Ergenlik zamanında hepinize sabır diliyorum. Tecribeyle ispatlı :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder